"savaşıyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

• نقاتل
• نحارب
• نكافح
• سنقاتل
• نتقاتل
• نُكافحُ
• حاربنا
• قاتلنا
• نقاتله
• نُحاربُ
• في المعركة
• في حرب
• نخوض
• نقاتلهم
• نناضل

Sen ve ben, aynı sebep için savaşıyoruz, dünyayı kurtarmak.
.. أنت و أنا نقاتل لنفس الهدف , حماية العالم

Birbirimize işkence ediyoruz. savaşıyoruz, birbirimizi incitiyoruz birbirimizin kalbini kırıyoruz.
إنّنا نعذب بعضنا، نقاتل ونؤذي بعضنا ونفطر قلوب بعضنا أيضًا

Birçok cephede savaşıyoruz... kısırlığa bir çözüm ararken... melezleri ve insan ırkının... sonunu getirmeye çalışan bir teröristi durdurmaya çalışıyoruz.
نقاتل على جبهات عدة باحثين عن دواء للعقم بينما نتسابق لردع نشاط المهجّنة ومسلح شرس يستغلها للقضاء على العرق البشري

Eğer öyle ise belki de aynı şey için savaşıyoruz.
حسنا , أن كان هذا, ربما نحن نحارب بنفس القتال.

Yılın bu zamanında seller ve tropikla yağmurlarla savaşıyoruz.
نحارب الفيضانات ، الامطار الاستوائية في هذا الوقت من العام.

Bugün Skynet'in yaratılmasını engellemek için savaşıyoruz.
اليوم اننا نكافح لمنع سكاى نت من الظهور.

Herbirimize verilmiş yaşamı korumak için savaşıyoruz.
من أجل أن لا يصبح التعليم مجرد امتياز للأغنياء نحن نقاتل دفاعاً عن حياتنا

Ama biz adalet ve özgürlük idealleri için savaşıyoruz.
نحن , اكسانتستا , نقاتل من أجل العدالة والحرية

Vardı. Burada 15 yıldır savaşıyoruz sayın piskopos.
كان هناك، نحن نقاتل منذ خمسة عشر عاماً أيها الأسقف

Doğru. Bizler özgürlük savaşçılarıyız. Kardeşlerimiz için savaşıyoruz.
هذا صحيح، نحن مقاتلون من أجل الحرية نحن نقاتل من أجل أخوتنا

Sen çek git, biz burada senin ülken için savaşıyoruz.
اسمعنى ايها المغفل نحن هنا نقاتل من اجل بلدكم

Burada insanların yaşamı için savaşıyoruz, değil mi?
اننا نقاتل من أجل حياة البشر أليس كذلك ؟

Şerefimizle savaşıyoruz hep, ve ölenler boş yere ölmüyorlar.
نحن فقط نقاتل بشرف وهناك الذين ماتوا , لم يموتوا عبثاُ

Şimdi, kansere karşı bu savaşı neden yenemediğimiz ile ilgili ana sebep üzerine tartışalım, çünkü gözü kapalı olarak savaşıyoruz.
الأن، سأجادل بأن أحد الأسباب الرئيسية لعدم فوزنا في هذه الحرب ضد السرطان هو أننا نحارب دون أن نرى.

Arı kovanına çomak soktuk. Bütün kentle savaşıyoruz.
لقد قمنا بإثارة عش الدبابير هناك إننا نحارب المدينة بكاملها

Parazitleri temizleyip suları arıtarak tifüs ile savaşıyoruz.
نحن نحارب التيفوئيد وأمراض اخرى من خلال القضاء على الطفيليات وتنقية المياه

Önceleri Tanrı için savaştığımızı sanıyordum sonra farkına vardım ki, servet ve toprak için savaşıyoruz.
كل شىء فى البداية إعتقدت كنا نحارب فى سبيل الله

Bu acıyı sona erdirmek için savaşıyoruz. savaşıyoruz, çünkü bu rezalete ve cinayetlere...
نحن نقاتل لإنهاء المعاناة نحن نكافح لرفع الاذلال والذلـة

Ben bunun %20'sini tutmak için yardım ediyorum ama en azından savaşıyoruz.
سأحاول المناورة للحصول على 20% وسيكون إقناعهم صعباً ولكننا سنقاتل على الأقل

Aynı şeye karşı savaşıyoruz ve bir şeyler başarmak üzereyim!
نحن نتقاتل في نفس الحرب، واللعنة، سأصل لمكانِ ما.

Biz evlerimiz ve ailemiz için savaşıyoruz,
نُكافحُ من أجل بيوتِنا، عوائلنا،

Köylülerle savaşıyoruz çünkü başka kimse bizimle savaşmaya cesaret edemiyor.
حاربنا المزارعين لآن لا أحد اخر يجرؤ على محاربتنا

Kendimizi bildik bileli yan yana savaşıyoruz.
قاتلنا معًا لفترة أطول مما يمكنني تذكرها.

Orada kimlerle savaşıyoruz mağara?
من الذي نقاتله هناك، يا شيرلي؟

Dinle, biz burada birbirimizle savaşmıyoruz, kötülükle savaşıyoruz.
إستمعْ، نحن لا نُحاربُ بعضهم البعض هنا، نحن نُحاربُ شرَّ.

Roger, biz yanlış kişiyle, birbirimizle savaşıyoruz.
‏(روجر) نحن نقاتل في المعركة الخطأ, بعضاً البعض

Bir zamanlar tek devletken, şimdi savaşıyoruz.
إعتدنا أن نكون دولة واحدة، الآن نحن في حرب أهلية

Yine de savaşıyoruz... belki de liderliğe savaşçılar geçmeli.
لكننا نخوض حرباً، لذا ربما ينبغي على المحارب أن يأخذ زمام المبادرة

Bu yüzden savaşıyoruz. Tek sebebi bu.
.وهذا سبب إننا نقاتلهم .هذا كل ما فى الأمر

Biz yüce bir amaç için savaşıyoruz, siz ise sazanı Çek usulüyle kızartıyorsunuz?
نحن نناضل من أجل المثل العليا النبيلة و أنت تطهي الأسماك على الطريقة التشيكية