| Birbirimize yardım edebiliriz ama savaştayken yapamayız. | Open Subtitles | يُمكننا مساعدة بعضنا ولكن ليس لو كنا في حرب. |
| savaştayken bir düşmana ihtiyacın vardır. | Open Subtitles | عندما تكون في حرب فأنت بحاجة لعدو |
| savaştayken sürekli olarak o kızı düşündüğümü fark ettim. | Open Subtitles | عندما كنت في الحرب في الحرب ، وجدت نفسي أفكر في تلك الفتاة التي رأيتها |
| Babaları savaştayken çocuklarımızı büyütebilmek için yaptığımız bir fedakarlık bu. | Open Subtitles | إنّها التضحية التي نضحّيها حتّى نتمكَّن من تربية أبناءنا بينما آبائهم في الحرب. |
| 1982'den. Iran ve Irak'ta savaştayken, | Open Subtitles | ايران والعراق في حالة حرب مع بعضها البعض ، |
| Onca yaptığım şeyden sonra ve savaştayken verdiğim kurbanlara rağmen beni terk edeceksiniz yani? | Open Subtitles | ستتخلون عني ... بعد كل ما فعلته كل التضحية التي قمت بها ونحن في حالة حرب ؟ |
| savaştayken, birini öldürdünüz mü hiç Bay Conner? | Open Subtitles | عندما كنت بالحرب مع السيد كونر عل قتلت أحدا ؟ |
| savaştayken ödülüm barış mı oldu bunu öğrenmem gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج إلي أن أكتشف إذا ما كنتُ موهوب في تحقيق السلام بمقدار ما أنا موهوب في الفوز بالحرب |
| Annie, bu savaştayken hissettiklerinle aynı şey. | Open Subtitles | هذا ما تشعرين به يا "آني" عندما تكونين في حرب |
| Cleopatra kardeşiyle birlikte Alexandria'nın tahtı için savaştayken ilk başta ihtiyacı olan tek bir şey vardı. | Open Subtitles | حين كانت "كليوباترا" في حرب مع أخيها لأجل عرش الأسكندرية، كان هناك غنيمة إحتاجتها أولًا |
| Glossnerlarla savaştayken tek başıma yukarı çıkmayacağım. | Open Subtitles | لن أصعد للطابق العلوي وحدي (ونحن في حرب مع آل (جلوسنر |
| savaştayken lakap takılması uzun sürmüyor. | Open Subtitles | لا يستغرق الأمر وقت لتحصلي على لقب في الحرب. |
| savaştayken lakap takılması uzun sürmüyor. | Open Subtitles | لا يستغرق الأمر وقت لتحصلي على لقب في الحرب. |
| - Siz çocuklar savaştayken... - ...tüm bu lanet olası işletme kadınları ilgilendiriyordu. | Open Subtitles | المشروع بأكمله كان امراً يخص النساء بينما كنتم أيها الرجال في الحرب |
| savaştayken, insan hayatta kalmak için ne yapması gerekiyorsa yapar. | Open Subtitles | في الحرب , الشخص يفعل ما يجب عليه أن يفعله لينجو |
| Evet, Polis'te kendi halkı savaştayken ayak işleri yapan bir kral. | Open Subtitles | أجل، ملكاً يدير مهمة بينما (شعبه في حالة حرب في (بولوس |
| savaştayken, senin gibi insanları öldürürüm. | Open Subtitles | بالحرب ، كنت لأقتل من هم على شاكلتك |
| Babanız Lord Tyrion'ı, kendisi savaştayken yerine hizmet etmesi için görevlendirmiş. | Open Subtitles | (والدك سمى اللورد (تيريون لكي يخدم كساعداً للملك في غيابه لإنشغاله بالحرب |