| Sayın Bakan, sizi temin ederim ki her şey usulüne uygun. | Open Subtitles | سيدي الوزير ، أؤكد لك أن كل شيء على ما يرام |
| Saygısızlık etmek istemem Sayın Bakan ama... sizden yardımınızı istemiştim ve bana ihanet ettiniz. | Open Subtitles | مع احترامي الشديد سيدي الوزير لقد طلبت مساعدتك وخنتني |
| Sayın Bakan ve eşi rahatsız olduysa çok üzülürüm. | Open Subtitles | انا اسف بشدة لو سيادة الوزير وزوجتة قد أنزعجوا |
| Sayın Bakan Avusturya Hükümetinin uyumlu tutum ve anlayışlı tavrı için örgütüm adına teşekkürlerimi sunmak isterim. | Open Subtitles | سيّدي الوزير, أود أن أشكرك بالنّيابة عن منظّمتي للتعاون النمساوي الملحوظ. |
| Bunu yapmak benim için onur olur Sayın Bakan. | Open Subtitles | سيكون شرفاً كبيراً القيام بذلك، سيدتي الوزيرة. |
| IMF'e hoş geldiniz Sayın Bakan. | Open Subtitles | مرحبا بكم في صندوق النقد الدولي. السيد الأمين. |
| Psikolojik açılımları da var, Sayın Bakan. Yazarın ifade tarzı-- | Open Subtitles | ,ذات اهتمامات سيكلوجيه , سيدى الوزير ...الى الحد الذى يبدو فيه الكاتب |
| Sayın Bakan, şifreli havaüstü bir kanaldan aramanız var. | Open Subtitles | سيدي الوزير .هناك مكالمة لك من قناة اتصال مشفرة |
| Garanti veremem Sayın Bakan, ama bu bizim tek umudumuz. | Open Subtitles | لا ضمانة بان هذا سينجح يا سيدي الوزير لكنه أملنا الوحيد |
| Sayın Bakan, beni hapse göndermek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | سيدي الوزير أعلم أنك تريد أن ترسلني إلي الحبس |
| Sayın Bakan, biyolojik silah araştırmalarının bir parçası olarak yerel yılan popülasyonu üzerinde çalışmalar yapıyoruz. | Open Subtitles | سيدي الوزير نحن ندرس الثعابين المتوطنة هناك كجزء من مشروع ابحاث الاسلحة البيولوجية |
| Hâlâ tehlikeli seviyede ama. Anlaşıldı Sayın Bakan. | Open Subtitles | لازلنا نرى مستويات عالية الخطورة مفهوم يا سيدي الوزير |
| Anlıyorum Sayın Bakan, bu şekilde olmasını sağlayacağız. | Open Subtitles | أفهم ذلك، سيدي الوزير. سنعمل على حدوث ذلك. |
| Sert oynayacak bir pozisyonda değilsiniz, Sayın Bakan. | Open Subtitles | لستَ في وضع يسمح لك بالمساومة يا سيادة الوزير |
| Günaydın Sayın Bakan. | Open Subtitles | ,صباح الخير سيادة الوزير صباح الزفت ليون يا |
| Beklettiğim için özür dilerim Sayın Bakan. | Open Subtitles | معذرة عن تأخري عنك، سيّدي الوزير |
| Kralla görüşmeniz şimdiden trend oldu Sayın Bakan. | Open Subtitles | هذا الحوار مع الملك بدأ تأثيره بالفعل، سيدتي الوزيرة. |
| Ve şimdi o da aynısını bana yapmaya çalışıyor, Sayın Bakan. | Open Subtitles | والآن يريد أن يجعل نفسه لي السيد الأمين |
| Evet, iyi günler, Sayın Bakan... | Open Subtitles | أجل , مساء الخير سيدى الوزير كيف؟ |
| Ülkede bir şeyler yanlış gidiyor, Sayın Bakan. | Open Subtitles | يبدو أن هنالك خلل في هذه الدولة, حضرة الوزير |
| Sayın Bakan, elektronik gözetim gemimiz St Georges'i kaybettik. | Open Subtitles | أخبار سيئة أيها الوزير أخشى أننا قد فقدنا سفينة المراقبة الالكترونية سانت جرجس |
| Sayın Bakan,başkan geldi. | Open Subtitles | الرئيس هنا، يا معالي الوزير. |
| Sayın Bakan, ona emin olduğum tek şeyi hatırlatın. | Open Subtitles | سيادة الأمين ، ذكره بشيء واحد أنا متأكد منه |
| Sayın Bakan, bizim yedi muhteşem çocuğumuzu esir adığınız düşünülürse ben oldukça insaflı davranıyorum. | Open Subtitles | سيدي السكرتير كما اختطفتم 7 من ابناء امتنا الرائعين انا اعرض لكم صفقة راعة |
| - Hoşçakalın Sayın Bakan. - Bekle, bekle, bekle! | Open Subtitles | وداعا سيد السكرتير انتظر انتظر انتظر |
| Anlıyorum ve bundan büyük onur duydum, Sayın Bakan. | Open Subtitles | أفهَم ذلِك أشعَر بِإمتنَان عمِيق، سَيِد الأمِن |
| "Operasyondan hiç haberim yoktu Sayın Bakan. | Open Subtitles | "ليس لدي معرفه سابقه بهذه العمليه, "سعادة الوزير". |
| Sayın Bakan 17 Haziran 1953'te Doğu Alman halkı Komünist rejime karşı ayaklandı ...ve Ruslar müdahale ederek isyanı bastırarak ordu vasıtasıyla olayları durdurabilmişlerdi. | Open Subtitles | أكتوبر 1956 السيد الوزير في الـ 17 من حزيران/يونيو 1953 ثار شعب ألمانيا الغربية على النظام الشيوعي |