| Onlar Dr. Martin King'e çok saygı duyarlar, benim gibi. | TED | يحترمون كثيراً دكتور مارتن كينغ, كما أحترمه |
| Unutmayın ki yabancılar kendi öz kimlikleri bulunanlara karşı aşırı saygı duyarlar. | Open Subtitles | تذكروا الغرب الأبيض لا يحترم سوى من يحترمون هويتهم |
| Dilini konuştur Leo. saygı duyarlar | Open Subtitles | انت تتحدث بلغتهم يا ليو انهم يحترمون هذا |
| Kadınlar sosyal erkeklere saygı duyarlar. | Open Subtitles | النساء يحترمن الرجال ذوو الجرأة |
| Kadınlar hayal gücü zengin erkeklere saygı duyarlar. | Open Subtitles | النساء يحترمن الرجال ذوو الخيال |
| Öyle sana daha çok saygı duyarlar. | Open Subtitles | يحترمونك أكثر هكذا |
| Tamamen vahşettir. Vahşete saygı duyarlar. | Open Subtitles | إنها عنيفة جداً يحترمون العنف |
| Ve sizin gibi adamlar, kanunlara hep saygı duyarlar. | Open Subtitles | ورجال مثلك يحترمون القانون |
| Ve senin gibi adamlar hukuk devletine saygı duyarlar. | Open Subtitles | ورجال مثلك يحترمون القانون |
| Bölüm ajanları yalnızca korktukları şeye saygı duyarlar. | Open Subtitles | عملاء (الشعبة) يحترمون فقط ما صنعوا للخوف منه. |
| Cheyenne halkı, yeryüzüne saygı duyarlar. | Open Subtitles | . إنّ قبيلة "الشايان" يحترمون الأرض |
| - Yasalara saygı duyarlar. | Open Subtitles | يحترمون القانون |
| Çocuklar evsahiplerine saygı duyarlar. | Open Subtitles | -الأطفال يحترمون ملاك المنازل . |
| Mormonlar otoriteye saygı duyarlar, içki içmezler ya da uyuşturucu kullanmazlar yabancı ülkelerde zaman geçirirler ve birkaç dil konuşurlar. | Open Subtitles | حسناً، أعضاء الطائفية (المورمونيّة)، يحترمون القانون ولا يتعاطون المخدرات أو يحتسون الخمر قضوا أوقاتاً في دول عدّة ويتحدثون العديد من اللغات |
| Sana saygı duyarlar. | Open Subtitles | إنهم يحترمونك. |