| Sen ve Dana'nın, saygıya dayanan bir dostluğu vardı. | Open Subtitles | أنت ودانا كان عنده صداقة بنى على الإحترام. |
| saygıya ihtiyacı olan ve hakeden Romalı yurttaşlar bunun yerine idrar ile yıkanıyorlar! | Open Subtitles | الرومانيون الذين يحتاجون و يستحقون الإحترام يهانون بدلاً من هذا |
| Ve bu ilişkiyi onunla da kurduktan sonra, asıl umudum, sevgi ve saygıya sahip olmamızdı. | Open Subtitles | والأمل في أن تنقل هذا الهراء الإحترام والحب |
| Bu sayede aramızdaki ilişiki karşılıklı saygıya, umuda ve iyimserliğe dayanabiliyor, birlikte mesafe katedebiliyoruz. | TED | ولكنها علاقة قائمة على ترويج الاحترام والامل والتفائل باننا يمكننا المضي قدماً |
| Burada, saygıya önem veren birini görmek çok güzel. | Open Subtitles | سعيد انني ارى انه لدينا شريف يعرف كيف يفرظ الاحترام. |
| Onur ve saygıya önem veren bir kültürden geliyorlar. | Open Subtitles | لقد جاءوا من ثقافة تقيم الشرف و الأحترام |
| Karşılıklı saygıya dayalı ve içinde ufak da olsa mazoşizmden eser olmayan bir ilişkiyi hayal etmek senin için zor olmalı. | Open Subtitles | ربما يصعب عليك تصور علاقة تتأسس على الإحترام المتبادل دون حتى أدنى نسبة مما تسمينه، المازوشية |
| Evliliğiniz.. dürüstlüğe ve saygıya mı dayanıyor? | Open Subtitles | هل زواجكما مبني على الصدق و الإحترام المتبادل؟ |
| Eşit iki insan arasında karşılıklı saygıya dayalı sağlıklı ve modern bir evlilik istiyorum. | Open Subtitles | مجرد زواج حضاري مبني على الإحترام المتبادل بين طرفيه |
| Karşılıklı saygıya dayalı medeni bir kampanya olacak demişti. | Open Subtitles | لقد قال أنهُ يريد منّي الإستعجال بإعداد جدولاً زمنياً لإدارة الحملة مبنية على الإحترام المتبادل . و كل هذا الكلام |
| İyi bir BDSM oyunu iletişime, saygıya ve güvene dayanır. | Open Subtitles | نشعر بأن المفتاح الرئيسي للعب جيد للعبودية والهيمنة والسادية والماسوشية التواصل و الإحترام ونتيجة موثوقة |
| - bir ortaklığa yada saygıya dayanmadı. - Huh? | Open Subtitles | لم تستند على تبادل الإعجاب أو الإحترام - ماذا ؟ |
| Bu iş tamamen saygıya dayalı. | Open Subtitles | كلّ شيءٍ عن هذا العمل هو الإحترام. |
| Karşılıklı saygıya dayanan, olgun ve tecrübeli birisin. | Open Subtitles | بينكما علاقة ناضجة راقية قائمة على الاحترام المتبادل |
| saygıya kavuşmak için can atacağı bir hikaye. | Open Subtitles | لكن يمكننا ان نبيعها قصة تعطي احتراما قصة ستطاردها لتحصل على الاحترام الذي تتمناه |
| Bence biraz daha fazla saygıya ve daha az tutkuya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أعتقد أننا نحتاج قليلاً الكثير من الاحترام وقليلاً القليل من العاطفة |
| dizinin yazarlar kısmına gösterilen muazzam saygıya çok değer veriyoruz. | Open Subtitles | أظهرت كم كافي من الاحترام بالاهتماموالعملللمسلسل،من ناحيةالكتاب. |
| - Bu onlara kanuna aykırı davranma hakkı vermez, ama onların biraz saygıya hakları var. | Open Subtitles | هذا لايعطيهم الحقّ بمخالفة القانون . لكنّهم يعطهم القليل من الاحترام |
| Her durumda para ve saygıya aldırmayan insanlar vardır ve masum insanları öldürme hakları olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | سواء كانوا يهموك أم لا على الجانب الاخر هناك أخرون لا يهتموا بشأن المال أو الأحترام والذين يعتقدون أن قتل الأبرياء عمل برئ |
| Biraz saygıya ne dersin? | Open Subtitles | - ماذا عن القليل من الأحترام ؟ - |
| saygıya göre değişir. | Open Subtitles | كنوع من الأحترام |
| Giriş cümlene rağmen, sorduğun soruda saygıya dair hiçbir şey göremedim? | Open Subtitles | بالرغم مِنْ مقدّمتِكَ، أنا لَمْ أُكتشفْ كثيراً مِنْ الإحترامِ في ذاك السؤالِ. |