| Sarı saç ve mavi gözlerin sebebi belli oldu. | Open Subtitles | هذا يفسر وجود الشعر الأشقر و العيون الزرق. |
| Hücrelerinde hiç kara madde izi bulunmamasının sebebi belli oldu. | Open Subtitles | حسناً، هذا يفسر عدم وجود أي بقايا من المادة السوداء في خلاياه |
| - Karım salya sümük hasta günü. Kahvaltıda kızarmış tavuğun sebebi belli oldu. | Open Subtitles | هذا يفسر الدجاج المقلي على الإفطار |
| Rusların o bölgeyi mayınlamamasının sebebi belli oldu. | Open Subtitles | صحيح , ذلك يفسر لماذا الروس لم يتعبو انفسهم بتلغيمه |
| Hücrelerinde hiç kara madde izi bulunmamasının sebebi belli oldu. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، هذا ما يفسر لماذا لم يكن لديه أي آثار المادة المظلمة في خلاياه. |
| Antarktika'ya olan ilginin sebebi belli oldu. | Open Subtitles | هذا يفسر اهتمامك الشديد بالقطب الجنوبي |
| - Sanırım sebebi belli oldu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يفسر الأمر |
| Buraya gelme sebebi belli oldu. Walternatif gerekli parçaların hepsini kendi tarafında bulamadı. | Open Subtitles | هذا يفسر سبب قدومها |
| Sandalyedeki deliğin sebebi belli oldu. | Open Subtitles | هذا يفسر الثقب الذي في الكرسي |
| - İğnenin sebebi belli oldu. | Open Subtitles | هذا يفسر سبب وجود الإبرة. |
| - Baldırlarının sebebi belli oldu. - Phil. | Open Subtitles | هذا يفسر عضلات الساق تلك - (فيل) - |