"seibei" - Translation from Turkish to Arabic

• سيوبي

Ama Seibei tek istediği, oğlunun kontrolü ele geçirmesi.
لكن (سيوبي)، أراد لأبنه أن يمتلك كل أرضه

Tazaemon artık zavallı budalanın teki. Seibei'nin kazanması için bütün gün davul çalıp duruyor.
الآن (تازمون) مغفل تافه، يصلي بالطبل طيلة اليوم لنصرة (سيوبي)

Seibei, Ushitora, kumarbazlar... Onlarsız burası cennet olur!
(سيوبي)، (أوشيتورا)، والمقامرون، المكان سيكون أفضل بدونهم

Kes, dingonun ahırı değil burası! Buralarda kalacaksan, Seibei'ye git.
اسكت، هذا ليس دار بغاء، لتقيم عند (سيوبي)

Sen bir altın madenisin. Şimdi seni Ushitora'ya şantaj yapmak için kullanabilir veya Seibei'ye satabilirim.
الآن يمكنني بيعكما إلى (سيوبي) أو إستغلالكما لإبتزاز (أوشيتورا)

Seibei, senin yaptığın kalleşlikti. Artık berabereyiz.
(سيوبي) لقد مارست خدعت قذرة، نحن متعادلين الآن

Seibei'nin yerinde. Ushitora oraya taşındı.
في دار (سيوبي)، (أوشيتورا) إنتقل إلى هناك

Ama Seibei, oğlunun tüm bölgeyi ele geçirmesini istiyor.
لكن (سيوبي)، أراد لأبنه أن يمتلك كل أرضه

Şimdi Tazemon çaresiz bir budala. Seibei'nin kazanmasını umarak, dua davullarını bütün gün bangır bangır çalıyor,
الآن (تازمون) مغفل تافه، يصلي بالطبل طيلة اليوم لنصرة (سيوبي)

Seibei, Ushitora, kumarbazlar. Burası onlarsız daha iyi olacak.
(سيوبي)، (أوشيتورا)، والمقامرون، المكان سيكون أفضل بدونهم

Sessiz olun. Burası kerhane değil. Eğer kalmak istiyorsan, Seibei'nin yerine git.
اسكت، هذا ليس دار بغاء، لتقيم عند (سيوبي)

Sen bir altın madenisin. Şimdi seni Seibei'ye satabilir,ya da Ushitora'ya şantaj yapmak için kullanabilirim.
الآن يمكنني بيعكما إلى (سيوبي) أو إستغلالكما لإبتزاز (أوشيتورا)

Seibei, kalleşlik yaptın. Şimdi gene eşit durumdayız.
(سيوبي) لقد مارست خدعت قذرة، نحن متعادلين الآن

Seibei genelev işletir Çok fazla kadını vardır. Ama işleri pek iyi değil.
(سيوبي) يدير دار بغاء، لكن أحواله سيئة

Seibei ile arası bozuldu ve kendi mafyasını kurdu.
انفصل عن (سيوبي) وأصبح رب عمل نفسه

Seibei'ye centilmence bir şans daha vermeden olmaz.
ليس قبل أن أمنح (سيوبي) فرصة عادلة

Seibei'nin adamlarından biri konuştuklarını duyup yakaladı.
أحد رجال (سيوبي) سمعهما، وأمسك بهما

Öyle konuşma. Geri çevirirsem Seibei'ye gider.
حسناً، لو رفضته سينضم إلى (سيوبي)

Yardım isterse, Seibei eder.
(سيوبي) سيقدم له العون لو سأله

Seibei bir genelev işletir. Pek çok kadın var. Ama işleri iyi değil.
(سيوبي) يدير دار بغاء، لكن أحواله سيئة