| Nörolojik durumunun altında, seksüel hoppalığından kaynaklanan akut idrar yolu enfeksiyonu da mevcut. | Open Subtitles | حالة عصبية كامنة تفاقمت بسبب التهاب حاد للمجاري البولية سببها بسبب مغامراتها الجنسية |
| Zorlama stratejisinde seksüel yapılar güç kullanarak dişiyle çiftleşmeyi sağlıyor. | TED | رأينا إستراتيجية الإكراه والتي تستخدم فيها الأعضاء الجنسية بقوة. لجعل الأنثى تمارس الجنس |
| Ama en azından, seksüel davranışlarının şiddete dayalı olduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | لكنه على مايبدو ان سلوكهم الجنسي عنيف على اقل تقدير |
| Bu film sigara kullanımı, seksüel içerik, küfürlü konuşmalar ve uzay şiddeti içerir. | Open Subtitles | علامةُ الأكسِ الحمراء من أجلِ استخدام السجائر والمُحتوى الجنسي واللغة الخارجَة وعنفِ الفضَاء |
| Şirketler açıklayıcı görüntülerle, seksüel açıdan istenmeyen durumları engellemek için çalışanları bilgilendiriyor. | Open Subtitles | الشركات الان أصدرت مقاطع مرئية تشرح أي فعاليات جنسية غير مرغوبة بها |
| İlk hareket falan yoktu. Daha çok kendiliğinden gelişen seksüel patlamaydı. | Open Subtitles | لم يكن هناك خطوة أولى لقد كان الأمر مثل إحتراق جنسي تلقائي |
| Ancak onları ne kadar çekici bulduğunuz, onlar tarafından seksüel ya da romantik açıdan ne kadar etkilenmiş olduğunuz esasında sizin kime baktığınıza bağlıdır. | TED | ولكن كيف يبدو الاشخاص الجذابون او انهم مثيرون جنسياً او رومانسيون عندما تعي من هم هؤلاء الاشخاص الذين تنظرون اليهم |
| Ya da bütün bu seksüel enerjiyi alırız ve birkaç saat tutmayı deneriz ve senin bugünkü maçında kullanırız. | Open Subtitles | أو ربما يمكننا أن نأخذ كل هذه الطاقة الجنسية ونستخدم قبضتك لعدة ساعات ونحولها لتدريب لك الليلة فى تسديد الطابات. |
| Aslında o bayağı öfkeli bu benim seksüel enerjimi saklamam konusu yüzünden. | Open Subtitles | ستضعف بالتأكيد لانها فقدت طاقتى الجنسية. |
| Evet efendim. Görünüşe göre bizimki bazı seksüel önerilerde bulunmuş, bunun gibi şeyler işte. | Open Subtitles | نعم سيدى, على ما يبدو أنه قام ببعض الأقتراحات الجنسية, أشياء كهذه |
| Örneğin araba kazası verimli bir olaydır... yıkıcı değil... seksüel enerjiyi açığa çıkartır... | Open Subtitles | كمثال حادثة تصادم سيارة هى عملية تخصيب عوضاً عن كونها حدث تدميرى تفريغ للطاقة الجنسية |
| İlginç şekilde bir kaç memeli türünde dişilerin genital organları seksüel zorlamanın gerçekleşmesine izin vermeyecek şekilde özelleşmiş. | TED | الان مثير للإهتمام ان القليل من فصائل الثديات التي طورت إناثها اعضاء تناسلية متخصصة لاتسمح بالإكراه الجنسي |
| Ayrı ayrı batabiliriz ama beraberken seksüel geleceğimizin kaderini değiştirebiliriz. | Open Subtitles | ونحن متفرقون، سنصبح ضعفاء ومختللين ، لكن معاً سنصبح المسيطرين علي قدرنا الجنسي |
| Evet. Biliyorsun seksüel bir gerginlik yok.. | Open Subtitles | تعرف، هناك لا يوجد من ذلك التوتّر الجنسي |
| seksüel işlemlerde becerikli olmak üzere programlandım. | Open Subtitles | اوه رائع. لقد تم برمجتها لأن يتقن تماما في أنشطة جنسية. |
| Sizce bu cümleniz sizin... seksüel özgürlük anlayışınızla bağdaşıyor mu? | Open Subtitles | هذا سبب المغادرة.. كا متحررة جنسية مثلِك؟ |
| İlişkiniz başlamadan önce, müvekkilimin seksüel yaklaşımlarına... karşılık veriyor muydunuz? | Open Subtitles | بالوصول الى علاقة غرامية مع موكلى هل كان يرحب بافعال جنسية ؟ |
| Hapishane kayıtları Jacob'ın seksüel psikopat olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | سجلات السجن تظهر ان جيكوب مجرم جنسي معدوم المشاعر |
| Sıcak ve soğuk, tekrarı olan ve olmayan, seksüel ve duygu içeren tipten. | Open Subtitles | - علاقة أفعوانية - مرة ساخنة ومرة باردة إغراء جنسي يملأ نوع الصفقة |
| Neden gidip herkes... herkes seksüel yönden etkilendiği ırkı söylemiyor? | Open Subtitles | ما رأيكم أن نسير بالغرفة جميعاً و نقول عرقاً ننجذب إليه جنسياً سأكون الأخير، هيا |
| Sadece temiz gıdaları tüketiyorum, ve bütün seksüel yakınlaşmalardan feragat ettim. | Open Subtitles | لا أتناول سوى الطعام الصافي، و تخلّيتُ عن كلّ نشاطاتي الجنسيّة. |
| - seksüel gerginliğimi atmama yardımcı oluyor. | Open Subtitles | يُساعدُ على تَبخير تَوَتّراتِي الجنسيةِ. |
| Sadece seksüel anlamda değil. | Open Subtitles | الأمور معقدة بيني وبين والدتك ليس جنسيا فحسب |
| Kim bilir, başka bir parasız ahmak seksüel olarak kafası karışık kız arkadaşıyla buraya taşınır ... .. ve sen de onu yırtıcı arkadaşlarından biriyle tanıştırabilirsin... .. böylece onu baştan çıkarabilir, ve adamın tüm hayatı paramparça olur. | Open Subtitles | من يعرف، ربما يسكن هنا مغفل مسكين مع رفيقته المشوشة جنسيّاً حيث بإمكانك أن تعرفيها على إحدى صديقاتك المفترسات... فتقوم هي بإغوائها ثم تنهار حياته كلها |
| Orta derece seksüel içeriğe izin var. | Open Subtitles | نضع لة حدود نمارسة المعدل الطبيعي |
| Çünkü Büro içindeki seksüel ilişki tamamen kurallara aykırı bir durum. | Open Subtitles | لأنّ ممارسة علاقة جسدية بين زميلين بالوحدة تعتبر مخالفة للنظام |
| seksüel gerginliktir. | Open Subtitles | إنه إنجذاب عاطفي |
| seksüel mi mesleki mi? | Open Subtitles | -فرصة هل تعنى جنسيآ أم عمليآ؟ |