"sen orada değildin" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم تكن هناك
        
    • لم تكوني هناك
        
    • لم تكونِ هناك
        
    • لم تكُنْ هناك
        
    Sen orada değildin, biz oradaydık ve polisler o dükkanda bizi bekliyorlardı. Open Subtitles أنت لم تكن هناك ، نحن كنا ، والشرطة كانت مستعدة لنا
    Sen orada değildin, biz oradaydık ve polisler o dükkanda bizi bekliyorlardı. Open Subtitles أنت لم تكن هناك ، نحن كنا ، والشرطة كانت مستعدة لنا
    Neler olduğunu sana anlatan biri. Yani Sen orada değildin. Open Subtitles شخصٌ أخبركَ بما قيل وذلك يعني، أنّك لم تكن هناك
    Dinle, senin için orada oturup yargılamak kolay, ama Sen orada değildin. Open Subtitles إسمعي، من السهل أن تكوني بمنطق القاضي الآن ولكنّكِ لم تكوني هناك
    Tamam Sen orada değildin ama adamların oradaydı ve senin için yalan söylediler. Open Subtitles لم تكوني هناك لكن جماعتكِ كانت هناك وكذبو لأجلكِ
    Sen orada değildin. O insanların hepsini tanıyorum ben. Open Subtitles أنتِ لم تكوني هناك أنا أعرف هؤلاء الناس هناك
    Seni kazarken izlemeye gittim ama Sen orada değildin. Open Subtitles ذهبت لمشاهدتك و أنت تحفر، و لم تكن هناك لتحفر
    Sen orada değildin. O bizim evlilik gecemizdi, o zaman sen henüz var olmamıştın. Open Subtitles لم تكن هناك , لقد كانت هذه ليلة زفافنا وأنت لم تكن موجود آنذاك
    Orada neyin söylendiğini sana başkası anlattı, yani Sen orada değildin. Open Subtitles شخصٌ أخبركَ بما قيل وذلك يعني، أنّك لم تكن هناك
    Ama Sen orada değildin bunu nasıl becerdin, Babi amca? Open Subtitles ولكن كيف شاركت في المبارزة أنت لم تكن هناك يا عمي بابي؟
    Sana öğle yemeği getirmiştim ve Sen orada değildin işten atıldığını söylediler. Open Subtitles ذهبتُ للمصنع فكرتُ بأن أجلب لك الغداء لكنك لم تكن هناك .وقد قالوا بأنك ذهبت
    Başkan'ın kafasında yeterince iş var. Bak, Sen orada değildin. Open Subtitles الرئيس مشغول بما يكفي، إسمع، لم تكن هناك.
    Sullivan, Sen orada değildin. Bilmiyorsun. Open Subtitles سوليفان لم تكن هناك لذافأنتلا تعلم.
    Odana gittim ama Sen orada değildin. Open Subtitles ذهبت لغرفتك ولكنك لم تكوني هناك.
    Sen orada değildin. Ne olup bittiğini bilmiyorsun. Open Subtitles لم تكوني هناك , لا تعرفين مالذي حدث
    Sonunda tekrar bir araya gelecekken Sen orada değildin. Open Subtitles وعندما كان لنا أن نجتمع لم تكوني هناك
    Bak, Sen orada değildin, tamam mı? Open Subtitles أنظري ، أنت لم تكوني هناك ، حسنا
    Sen orada değildin ama. Tamam mı? Open Subtitles حسناً , انت لم تكوني هناك , اتفقنا؟
    - Hayır. Sen orada değildin. Open Subtitles انت لم تكوني هناك سأكون على ما يرام
    Sen orada değildin tamam mı? İşler fazla kızıştı. Open Subtitles لم يكن من الإخلاص أن ترسلوني لحتفي وأنا جزء من فريقكم. لم تكونِ هناك, حسنٌ؟
    Sen orada değildin. Open Subtitles آه. لم تكُنْ هناك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more