| Yakında hayatım sona erecek ve Kara'ya güvenmediğim için Senden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | حياتى على حافة النهاية قريباً ولن أعتذر لك لأجل ألا تثق بها |
| Karımın mesajını bana ileten kişi Senden özür dilememi istedi. | Open Subtitles | الشخص الذي قام بإيصال رسالة زوجتي إلي طلب مني أن أعتذر لك |
| Hayır, Senden özür dilemiyorum. Kendim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا لا أعتذر لك أنا بأسف على حالتي الشخصية |
| Tish sabah olanlar için Senden özür diliyorum. | Open Subtitles | (تيش)، أريد الإعتذار إليكِ حيال ما حدث بوقتٍ سابق اليوم. |
| Tamam. Bu kız adına Senden özür dilerim. Tamam mı? | Open Subtitles | حسناً.أعتذر إليك بالنيابة عن هؤلا الفتيات.جيد؟ |
| Biliyorsundur Lisa Senden özür dilemek istiyordum ama hep ertelemek durumunda kaldım. | Open Subtitles | اتعلمين ليزا , انا اردت أن اعتذر لك و لكنني كنت مترددة |
| Sen buraya gelsen de ben de Senden özür dilesem olur mu? | Open Subtitles | هل هناك فرصة بأن تأتي لكي أعتذر لك شخصياً |
| Ve Senden özür dilemek istiyorum çünkü biliyorsun işte, sana işleri mahvettiğimi söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | و أريد أن أعتذر لك ، أعتقد كان يجب أن أخبرك بأني كنت أسيء في كل شيء |
| Ben gelip Senden özür dilemek ve yaptığımı telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت فقط المرور و .. أعتذر لك ، أو أردت فقط أن أعوضك |
| İyi. Nikahtan dolayı Senden özür dilemek istedim. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر لك عن ما حدث فى الزفاف |
| Geri döndüm çünkü Senden özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | نعم - لقد عدت إلى هنا لأنى أريد أن أعتذر لك عما بدر منى |
| Senden özür dilememi söyledi yoksa boğazımı deşermiş. | Open Subtitles | أخبرني ان أعتذر لك أو سوف يتبرز في حلقي |
| Terapistim Senden özür dilememi istedi. | Open Subtitles | طبيبي النفسي قال إنني يجب أن أعتذر لك |
| Senden özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | جئت هذا الصباح أردت أن أعتذر لك عن ذلك |
| Senden özür dilemem için geç mi? | Open Subtitles | هل فات الاوان بالنسبة لي أن أعتذر لك ؟ |
| Tish sabah olanlar için Senden özür diliyorum. | Open Subtitles | (تيش)، أريد الإعتذار إليكِ حيال ما حدث بوقتٍ سابق اليوم. |
| Senden özür dilemek istiyorum. Sen de o otobüsteymişsin. Hata yaptım. | Open Subtitles | يجب أن أعتذر إليك ، لقد كنت علي متن الحافلة ، لقد أقترفت خطئاً وأنا آسف |
| Ama bunun için Senden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | لكن لن أعتذر إليك للقيام بذلك. |
| Ben de kendimi çok seviyorum ve Senden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | انا احب نفسي كثيرا ولن اعتذر لك ابدا |
| Karımın üst sınıf bir orospu gibi davranma ihtimaline karşı şimdiden Senden özür dileyeyim. | Open Subtitles | ولكن , دعني اعتذر لك مُسبقا , لأن زوجتيعاهرةحقا! |