| senden büyük biriyle insan gibi vedalaşamaz mısın? | Open Subtitles | ألن تقومى بتحية من أكبر منك سناً على نحو لائق؟ |
| Ben senden büyük kişilere hesap veririm dostum. | Open Subtitles | أنا أتولى شئون ناس أكبر منك يا صديقي |
| Helen Teyze senden büyük mü, Audrey? | Open Subtitles | هل الخاله هيلين أكبر منك يا أودري؟ |
| Yaşımın senden büyük olması beni yaşlı yapmaz. | Open Subtitles | ليس لأنني أكبر منكِ في السن يعني بالضرورة أنني عجوز |
| Sürtük, senden büyük biriyle o şekilde konuşmaya devam mı edeceksin? | Open Subtitles | أيتها العاهرة ، هل ستستمرى فى الحديث هكذا مع من أكبر منكِ سناً ؟ |
| Yani demek istiyorum ki... sırf arkadaşın senden büyük diye üstünde baskı hissetmeni istemem... | Open Subtitles | حسناً الذى اريد ان اقوله هو اننى لااريدكِ ان تكونى متوترة لان صديقك اكبر منك سناً رجاء اً دعك من ذلك |
| [Erkek ses 3] Mağrurlanma Padişah'ım, senden büyük Allah var! | Open Subtitles | لا تفتخر يا سلطاننا الأعظم، فالله أكبر منك! |
| Ama senden büyük bir şey Michael Holt beni buraya, tam senin yanına koydu. | Open Subtitles | لكن هناك شئ أكبر منك حتى "مايكل هولت" وضعني هنا الأن، معك |
| senden büyük insanlara hakaret etmemelisin. | Open Subtitles | أنت كاذب يجب ألا تهين إناس أكبر منك |
| senden büyük olan birisidir. | Open Subtitles | أشخاص أكبر منك سنا |
| Oliver senden büyük. Ayrıca eğitimli biri. | Open Subtitles | مع أن (أولفير) أكبر منك ومتعلم ولديه خبره في مجال العمل |
| Kardeşinin senden büyük olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلتي أن أخيك أكبر منك... |
| O senden büyük. | Open Subtitles | كان أكبر منك سناً! |
| Lizzie senden büyük ve bir bakıma senden kuvvetli. | Open Subtitles | (ليزي) أكبر منك وأقوى في بعض النواحي |
| Ebeveynlerin James ve Mary Reade, ikisi de lise öğretmeni ve Annabel isminde senden büyük bir ablan var, Virginia'daki Arlington şehrinde bölge savcı yardımcısı. | Open Subtitles | والداك (جيمس) و(ماري ريد) وكلاهما يعلّم في المدرسة الثانوية ولديك شقيقة واحدة أكبر منك (أنابيل) وهي مساعدة المدّعي العام، في مقاطعة "أرلينغتون" بـ"فيرجينيا" |
| Eğer senden büyük bir şeyi bununla haklayabilirsen onu yemeye hak ettiğini kanıtlarsın. | Open Subtitles | ,إذا كان بإمكانكِ هزيمة شيءٍ أكبر منكِ بواسطة هذا فقط, فأنتِ برهنتِ أنكِ تستحقين أكله |
| Hadi ama, senden büyük insanlarla alay edemezsin ve herşeyin iyi olacağını bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك تعنيف أناس أكبر منكِ وتتوقعـي أن تنتهي الأمور بخير |
| Çünkü okulda senden büyük hiç kimse olmayan ilk yılın. | Open Subtitles | هذا لأنكِ جديده في مدرسة لا يوجد بها أحدٌ أكبر منكِ |
| senden büyük seksi tehlikeli çocuk. | Open Subtitles | -إنهُ أكبر منكِ عُمراً ، مُثير ، و هو شخصٌ خطير. |
| o senden büyük değil mi olgun çağında ama deneyimden hoşlanıyorsun galiba | Open Subtitles | أليست قليلا اكبر منك ؟ في العمر في الخبرة أيضا |
| O, senden büyük. | Open Subtitles | لكن تضربه لانه اكبر منك |