| Tükürsem tükürüğüm bu işi senden iyi yapabilecek birine denk gelir. | Open Subtitles | بإمكاني البصق والحصول على أحدهم من بإمكانه تأدية الوظيفه أفضل منك |
| Lupo o kafayla senden iyi oynuyordu. | Open Subtitles | لوبو كان يهذى ورغم ذلك لعب بشكل أفضل منك |
| Söylediğim şu ki, Kenny, orada, havuzun içindeki şey bir canavar, ve ben de senden iyi durumda değilim, çünkü onu çalan benim. | Open Subtitles | ما أقوله كيني أن هذا الشيئ الموجود في الخارج وحش وأنا لست أفضل منك لاني من قام بسرقته |
| Belki. Ama senden iyi. Kendi yağıyla kavruluyor. | Open Subtitles | ربما ، و لكنها افضل منك انها تنجح فيما تفعل |
| Kimse bir sorunla senden iyi baş etmeyi bilmez. | Open Subtitles | ولا أحد يستطيع التغطية على مشكلة أفضل منكِ. |
| O internet sitelerindeki çok şüpheli sörfleri gerçekten senden iyi bilen kimi tanıyorsun? | Open Subtitles | من تعرفه يتصفح المواقع المشبوهه أكثر منك حقًا؟ |
| Babanı öldürmek için senden iyi sebebi olan birini düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا أجد شخصاً أفضل منك لديه دافع لقتل أبيك |
| Ne yani birinin senden iyi olmasını kabullenemiyor musun? | Open Subtitles | أنت لا تستطيع ان تصدق أن يوجد شخص ما أفضل منك ؟ |
| Sen her ne yapabiliyorsan ben fazlasını yaparım çünkü nasıl mücadele edileceğini senden iyi biliyorum. | Open Subtitles | أي شي تريد فعله أنا لا أستطيع أن افعله بعد الان لأنني أقاتل أفضل منك |
| Bu dünyada senden iyi bir avukat olamaz, özellikle de benim ve uzman hukuk ekibim tarafından hazırlandıktan sonra. | Open Subtitles | لا يوجد محامى فى العالم أفضل منك خصوصا وأنا أساعدك وفريقن القانونى الخارق |
| İşinde çok iyidir ve her şeyi senden iyi yapar. | Open Subtitles | أنها ماهرة جداً في عملها و يمكنها أن تعمل بصورة أفضل منك |
| Sadece kadınları senden iyi tanıyorum ve o kadın seni istiyor. | Open Subtitles | صادف إني اعرف المراة أفضل منك فحسب و تلك المراة تريد شريحة |
| Tanıştığın herkes bir şeylerde senden iyi, bir şeylerde senden kötüdür. | Open Subtitles | الكل سوف يكون أفضل منك في .. شيء ما . وأسوء منك في أشياء أخرى |
| Bilgisayar sistemlerini senden iyi bilen yok. | Open Subtitles | لا أحد علي علم بأنظمة الكمبيوتر أفضل منك |
| Kim olduğumu bildiğini düşünüyorsun, çünkü bu kasaba dışındaki herkesin senden iyi durumda olduğunu, başkalarının aynı şekilde acı çekmediğini sanıyorsun. | Open Subtitles | انت تتصورين انك تعرفيني فقط لأن جميع من بخارج هذه البلدة لديهم فرصة أفضل منك |
| Bazen işler planlandığı gibi gitmez ve kimse araştırmada senden iyi olmayabilir ama kimse de benden iyi iş bitiremez. | Open Subtitles | ولا أحد أفضل منك في البحث لكن لا أحد أفضل مني في التنفيذ |
| Ağır rolleri alamamış olabilirsin ama kimse Snoopy'i senden iyi oynayamayacak. | Open Subtitles | لذا ربما لست مستعدًا حقًا للأدوار الثقيلة لكن لا أحد سيلعب دور سنوبي أفضل منك |
| Koca Al, başka biri bunu senden iyi yapabilir mi? | Open Subtitles | آل لا احد يستطيع ان يقوم بالدور افضل منك |
| O işi senden iyi yapardı kesin. | Open Subtitles | نعم لديها فرصه افضل منك في تشغيل الطابعه |
| Demek istedigim o degildi ama çocuklarina senden iyi bakabilecegim pek çok sekilde ortada Laura. | Open Subtitles | لم اكن اعني ذلك كقصد على اية حال, ذلك بديهي يمكنني رعاية اطفالكِ أفضل منكِ, لورا |
| Çocukluğunu muhtemelen senden iyi biliyorumdur. | Open Subtitles | من المحتمل أني أعرف عن طفولتك أكثر منك |
| Sanırım bir annenin yapması ve yapmaması gereken şeyleri senden iyi biliyorumdur. | Open Subtitles | أظنّ أنّى أعلم أفضل منكَ ما يحريّ و لا يحريّ على الأم فعله. |
| Büyükbabam daha iyi. Hatta Greenie amcam ve Block amcam bile senden iyi. | Open Subtitles | طريقة جدى افضل حتى عمى كرينى وعمى بلوكِّ أفضل مِنْك. |
| Bunu senden iyi yapan birini tanımıyorum. | Open Subtitles | انا لم اعرف اى شخص يمكنه القيام بهذا افضل منكِ |