| AIDS de aynı şekilde senede 2 milyon kişiyi öldürmemeli. | TED | لم يعد بالضرورة أن يقتل الإيدز مليوني شخص في السنة. |
| - Diğerleri nasıl yapıyorlar? Diğerleri senede 24,000'den fazla kazanıyorlar. | Open Subtitles | الناس الاخرى توفر مايزيد عن 24 الف دولار فى السنة |
| Eğer doğru yerde tutuluyorsa, bir yunus senede milyon dolarlar kazandırabilir. | Open Subtitles | أيّ دولفين في المكان المناسب بإمكانه أن يُدرّ مليون دولار سنوياً |
| İnanamıyorum! On senede bu kadar değişilebilir mi? | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق هل يمكن للعالم ان يتغير كثيراً بعشرة أعوام ؟ |
| Bir güneş paneli yedi veya sekiz senede kendini amorti eder. | TED | إن اللوحة الشمسية تغطي تكاليفها الذاتية خلال سبعة أو ثمانية سنوات. |
| Güven bana babamı senede bir defa görmekten daha kötü bir şey varsa o da onu senenin her günü görmektir. | Open Subtitles | مع ذلك , صدّقني الأسوأ من رؤية والدنا مرّة بالعام هو رؤيته طيلة العام |
| "Başka hiç kimse senede 60.000 dolar kazanmak için 10.000 dolar harcamaz. | Open Subtitles | لماذا يدفعون 10 ملايين ليحصلون على عمل براتب 60 ألف بالسنة |
| Son iki senede üç yeni şirket kurduk. | TED | بدأنا ثلاث شركات جديدة خلال السنتين الماضيتين. |
| Billy, ona ikinci senede başarısızlıktan okuldan atılmadığı için teşekkür edebilir. | Open Subtitles | جيد، وانه يمكن نشكرها لعدم سقوط في امتحان السنة الثانية خارج. |
| Beş yaşından küçük çocuklarda, çocuk ölümü senede 2.65 milyon düştü. | TED | للأطفال دون سن الخامسة: انخفض عدد وفيات الأطفال بنسبة ٢.٦٥ مليون في السنة. |
| Beraber çalıştığım şirketler, senede birkaç yeni ürün özelliği çıkarmaya alışmışlardı. | TED | الشركات التي عملت معها، اعتادوا على نشر مميزات المنتج الجديد عدة مرات في السنة. |
| Eğer yükselmeyi başardıysanız, diyelim ki yerel bir liderliğe, bir McDonalds bayisine denk olarak senede 100.000 dolar kazanırdınız. | TED | ولكن عندما تترقى وتصبح الموزع المحلي، وهو يساوي صاحب فرع مكدونلدز، فسوف تجني ١٠٠٫٠٠٠ دولار في السنة. |
| Bilirsiniz, kovanlarını alırlar; senede bir ya da iki kere aileleriyle taşınırlar. | TED | تعلمون ، لانهم يقومون بالتقاط خلاياه ؛ تتحرك عائلاتهم مرة أو مرتين في السنة. |
| senede 100, 1000 kopya satabilecek olan kitaplardan bahsediyoruz. | TED | حسناً، عن الكتب التي ربما تبيع 100 نسخة سنوياً، 1000 نسخة سنوياً. |
| Tanıştıktan sonraki 10 senede babanın ne iş yaptığını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | بالعشرة أعوام الأولــى التي عرفته بها لم أعلــم حتى ما هو عمل والدك |
| Son üç senede kaç şirketin uçağı kaçırıldı, biliyor musunuz? | Open Subtitles | اتعلم كم عدد الطائرات الت اخططفت خلال الثلاث سنوات الاخيرة |
| Eskiden senede bir ya da iki kez olurdu bu. | Open Subtitles | أتعلم، كان هذا يحدث مرة أو اثنتان بالعام |
| Böyle bir duygu sadece senede bir olur. | Open Subtitles | شعور كهذا لا يراودك إلا مرة واحدة بالسنة. |
| Geçtiğimiz 2,5 senede dünyanın her yerine ziyaret ettim. 12 civarında farklı ülkeye gittim. | TED | لقد سافرت حول العالم في السنتين والنصف الماضية الى ما يقارب 12 دولة |
| Sadece Birleşik Devletlerde bunlardan senede bir milyon tane yapıyoruz. | TED | نقوم بإجراء مليون عملية منها سنويًا في الولايات المتحدة الأمريكية وحدها. |
| 10 senede bir olan sınıf toplantısına bir ay sonra gidiyorum. | Open Subtitles | أَنا ذاهِب إلى إعادة لمّ شملِ صنفِي 10 سَنَواتِ في الشّهر. |
| Şirketi, senede 1 milyar $ aklıyor. | Open Subtitles | تقريبا يتم غسيل اكثر من بليون دولار سنويا من خلال مركزه |
| Sadece geçen sene, yalnızca geçtiğimiz senede Afrika'nın Billboard listelerinde şarkıları vardı. | TED | في العام الماضي، خلال العام الماضي فقط، حققت الأغاني الأفريقية نسب مبيعات كبيرة. |
| Önümüzdeki on yıl boyunca senede beş maceradan vazgeçiyorsun. | Open Subtitles | اعنى بعد العشر سنوات ان تسلم نفسك بعد نوم خمس مرات فى السنه |
| İki senede o alarmlar 18,000 kere çaldı. | Open Subtitles | لقد قرعت الانذارات 18.000 مرة طوال العامين. |
| Son dört senede hayatımı cehenneme çeviren ne varsa onun başının altından çıktı. | Open Subtitles | هو خطط لكل مشروع و جعل من حياتي جحيم للسنوات الأربع الماضية |
| Bak, bak, bak beni senede sadece iki kere ziyaret eden kişi gelmiş. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، انظروا من قرر زيارتي مرتيّن في سنة واحدة |