| Eğer aynı aptal şeyler hakkında aynı aptal kavgaları yapacaksak Seni geri istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريدك أن تعود إذا كنا سنظل نتعارك بغباء.. ونظل نفعل أمور غبيه |
| "Seni sadece, atlar Seni geri getirdiğinde içeri alacağım." | Open Subtitles | .. سأجلبك للداخل فقط في حالة أن تعود بك الأحصنة لهنا بأنفسهم |
| Dinle, Seni geri arayacağım. | Open Subtitles | اسمع,سوف اتصل بك لاحقاً انا مشغول |
| Senin genlerinde Seni geri getirmelerini sağlayan bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء في الجينات والذي من خلاله أستطعنــا إعادتك للحياة |
| - Hadi, Seni geri alacak. - Bekle, gitme... | Open Subtitles | هيا ، سأعيدك إلى الخلف .. إنتظر ، لا تترك |
| Onun Seni geri aramayacağını söyleyebilirim. | TED | أستطيع أن أخبرك أنه لن يعاود الإتصال بك , إنها ذبذبات تصلني و أشاركها |
| Evlenmekten vazçgeçtiğim için üzgünüm ve, Seni geri istiyorum. | Open Subtitles | أنا مُتأسّفٌ لأنّني ألغيت الزفاف وأريدكِ أن تعودي. |
| - Seni geri istiyorum Elaine. - Ben de Seni geri istiyorum. | Open Subtitles | انا اريدك ان تعودي الي وانا ايضا يا فيكتور |
| İşini bitir Dorf. Komiser Seni geri istiyor. | Open Subtitles | تعال إلى هنا يا دورف الرئيس يريدك أن تعود بسرعة. |
| Ama göbek deliği olsun ya da olmasın Seni geri istiyoruz. | Open Subtitles | تعلمين، ولكن زر البطن أو أي زر البطن، نريد منك أن تعود. |
| Peder Provincial derhal Seni geri çağırıyor. | Open Subtitles | أسقف المقاطعة يريدك أن تعود على الفور |
| Seni geri arayacaktım. | Open Subtitles | سأتصل بك لاحقاً |
| Dinle Tom, Seni geri ararım, oldu mu? | Open Subtitles | خذ هذه ، سوف اتصل بك لاحقاً |
| Bu doğru. Kitabın hala Seni geri gönderebilecek gücü var, ama bizim için... | Open Subtitles | هذا صحيح ، لازال لدى الكتاب القدرة على إعادتك |
| Bu doğru. Kitabın hala Seni geri gönderebilecek gücü var, ama bizim için... | Open Subtitles | هذا صحيح ، لازال لدى الكتاب القدرة على إعادتك |
| Eskiden amcanla işi pişirdiğin kamyon parkına Seni geri göndereceğim. | Open Subtitles | سأعيدك رفساً إلى متنزه المقطورات حيث اعتدت معاشرة عمك |
| Evet,Seni geri aramadım çünkü yüz yüze konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | نعم، لم أرد الإتصال بك لأنني أردت التحدث إليك شخصياً |
| Ama esas mesele; bütün o notlarda aynı şeyi yazıyordu "Seni geri istiyorum." | Open Subtitles | لكن الشبب الرئيسي ان كل الملاحظات كانت تقول نفس الشيء... "أريدك أن تعودي." |
| Seni geri istiyorum kadın, benim olduğunu söyleyene dek seni rahat bırakmayacağım. | Open Subtitles | اريدك ان تعودي يا امرأة وانا لن يهدأ لي بال حتى تقولي انك لي |
| Çekmecende bulduğum o şeyden sonra, gerçekten Seni geri alacağımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنّ حقا ً أنني سأسمح لك بالعودة أتعرف ماذا وجدت في مكتبك ؟ |
| Seni etrafında istiyor ve resmen Seni geri kazanmak istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد التواجد بالقرب منك وتريد استعادتك كما هو جلي |
| Hayat gücü Seni geri getirmek için harcandı. | Open Subtitles | كان قوة حياته التي أعادتك مجدداً |
| ben büyük değil miyim? Seni geri çağırmalı mıyım? | Open Subtitles | انا الكبير اليس كذلك هَلْ يجب علي ان أطلب منك الرجوع |
| Şimdi Seni geri istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، وأنا الآن أريد منك مرة أخرى. |
| Bebeğim, Seni geri aldık. Meatlug. | Open Subtitles | أوه، طفل رضيع،عدت لك مرة أخرى أوه،ميتلوج |
| Seni geri götürecek vaktim yok, ve ben bu işi kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً , ليس هناك وقت لإعادتكِ و لا يمكنني فقد هذه الوظيفة |