"seni hak etmiyor" - Translation from Turkish to Arabic

• لا يستحقك
• لا تستحقك

Heryerde çalışabilirsin bebeğim. seni hak etmiyor bile.
أقصد يمكنك العمل في اي مكان أخري و هو لا يستحقك

Ama küçücük dünyaları kocamana çevirdiğini fark edemeyen biriyse seni hak etmiyor demektir.
لكن مهما كان لم يلاحظ انم تجعلين العالم الصغير يبدو اكثر حجماً, هذا الشخص لا يستحقك.

Seni tehdit ettiği gibi bir kadını tehdit eden hiçbir erkek seni hak etmiyor.
أي رجل يعامل إمرأة بالطريقة التي يعاملكِ بها لا يستحقك

Senin ne kadar harika biri olduğunu fark etmiyorsa seni hak etmiyor demektir.
إن لم تدرك مقدار عظمتك إذاً فهي لا تستحقك

Çünkü Joel, sen harika bir insansın ve o seni hak etmiyor.
لأن، "جويل"، أنت رجل عظيم، تعرف، وهي لا تستحقك.

- O pislik seni hak etmiyor. Bilmeni isterim ki, ben sana eşlik edebilirim.
بيت "قام بوقفى" - هذا الأحمق لا يستحقك -

O kafası atmış şerefsizden nefret edeceğiz ve sonra diyecek ki, "O seni hak etmiyor" ya da onun gibi bir şey.
نكره ذلك المسكين الغبي كرهاً شديداً هو لا يستحقك" أو أياً كان"

Bu film seni hak etmiyor.
هذا الفيلم لا يستحقك

O seni hak etmiyor Jess.
لم أعتقد أنك ستنخدعين بتفاهاته إنه لا يستحقك يا (جيس)

O zengin hergele seni hak etmiyor.
ذلك الغنيّ اللّعين لا يستحقك

Arroyo seni hak etmiyor.
ارويو لا يستحقك

...O seni hak etmiyor." gibi yorumlar almak değil." Köşede yedi.
هو لا يستحقك". السابعة في الزاوية.

- seni hak etmiyor. - Aynısını söylememiş miydim?
هو لا يستحقك - ألم اقل نفس الأمر ؟

- O seni hak etmiyor.
-انه لا يستحقك .

O seni hak etmiyor, Timmy.
انه لا يستحقك يا (تيمى)

O seni hak etmiyor, Jane.
إنه لا يستحقك

seni hak etmiyor.
وهو لا يستحقك

O halde, o aptal bir kız ve seni hak etmiyor.
إذاً، إنها فتاة حمقاء وهي لا تستحقك

Bay Carson, Leydi Mary Crawley seni hak etmiyor.
سيد "كارسون"،الليدي "ماري كراولي" لا تستحقك

Bunu göremiyorsa seni hak etmiyor demektir.
وإن لم تستطع رؤية ذلك اذاً هي لا تستحقك

Julia seni hak etmiyor.
جوليا لا تستحقك.