| Benim kim olduğum ve bunu neden yaptığım, seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | من أنا ولماذا أنا أفعل هذا هو أمر ليس من شأنكِ |
| Bak, bazı şeylere sahip olabilirim, ama bu seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | انظري، ربّما أستخف بالأمر بعض الشيء، لكنّ ذلك ليس من شأنك. |
| - Bu kadar parayı nereden aldın? - seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | من اين حصلت على كل هذه النقود هذا ليس من شأنك |
| - seni hiç bu kadar gülerken görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق لي و أن رأيتكِ و أنتِ تضحكين بشدة هكذا |
| seni hiç aldatmadım, ama şimdi keşke aldatsaydım diyorum. | Open Subtitles | أنا مَا خُنتُك، لَكنِّي يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدي. |
| Hayır, seni hiç o yönde düşünmedim bir defa bile. | Open Subtitles | لا ، لم أفكر بك بـ هذه الطريقة أبداً ليس مرة واحدة |
| # Ey unutan, ben seni hiç unutmuyorum # | Open Subtitles | واحدة كنت قد نسيت... أبقى تذكر لك. |
| Ama bu benim hayatım ve psikologa gidip gitmediğim seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | لكنّها حياتي، وسواء زُرْتُ طبيباً نفسياً أمْ لا، فإنّه ليس من شأنك. |
| Ne yaptığım veya nereye gittiğim seni hiç ilgilendirmez. Sen benim sahibim değilsin. | Open Subtitles | ما اقوم به واين اذهب ليس من شأنك , انت لا تملكني |
| Kızları tavlama konusunu merak etme. seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن ان احصل على فتاة بدون ان ادفع خمس دولارات ، هذا ليس من شأنك |
| Kiminle, niye, ne zaman, nasıl düzüştüğüm seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | ، من , لما , متى , كيف أعاشر ليس من شأنك , حسنا ً ؟ |
| Eğitimin beş ay olması, peşinden gebeliği önleyiciler dahil Tunus'ta bedava tatil olması, seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | ليس من شأنك حتى لو كانت خمس سنين تتخللها عطلةٌ مجانيةٌ في تونس، مع أدوات للوقاية الجنسية. |
| Xander, özel hayatımda ne yaptığım seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | أكساندر , ما أقوم به في حياتي الشخصية ليس من شئونك |
| Yaptığım şeyler seni hiç ilgilendirmez. Bilmen gereken tek şey... | Open Subtitles | ما أفعله ليس من شأنك بتاتاً كل ما يتعين عليك معرفته |
| Bu seni hiç mi hiç ilgilendirmez. Üzgünüm. | Open Subtitles | ـ هذا ليس من شأنكِ حقاً .. ـ آسفة ، أحيانا الحموات يتجاوزون ولكن |
| Nerede yaşadığım ve hangi caddede yaşadığım seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | انه في الحقيقة ليس من شؤنك اين اسكن واي شارع اسكن به |
| seni hiç bu kadar düşünceli görmemiştim, Ben. | Open Subtitles | بن، أنا لم يسبق لي رؤيتك هكذا في تفكير غريب |
| seni hiç aklımdan çıkaramadım Kate. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن توقفت عن التفكير عنك، وكيت. |
| On yıldır benim ailemin çatısı altındasın ama seni hiç kutsamadım. | Open Subtitles | عشر سنوات في ظل بيتي، وبعد لم يسبق لي أن قدمت لكم بركتي. |
| seni hiç akıllı olmamakla suçlamadım! | Open Subtitles | حَسناً، أنا مَا إتّهمتُك بلا أنْ أكُونَ ذكي. |
| seni hiç duygusal biri olarak hayal etmemiştim. | Open Subtitles | يالك من ندية العينين لم أفكر بك يوماً كشخص عاطفي |
| # Ey unutan, ben seni hiç unutmuyorum # | Open Subtitles | واحدة كنت قد نسيت... أبقى تذكر لك. |
| En çok ihtiyaç duyduğu anda onu terk ettiğin için seni hiç affetmedi. | Open Subtitles | لم تغفر لك أبدا لأنك تركتها عندما أحتاجت لك جدا |
| Şunu dinleyin. "Sevgili Yalnız, seni hiç görmesem de..." | Open Subtitles | استمعا لهذه ، " عزيزى الوحيد بالرغم من أن عينى لم تقع عليك أبداً |
| seni hiç unutmayacağımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أن لن أنسى أبدا لك. |
| seni hiç geri mi çevirdim? | Open Subtitles | هل خذلتك من قبل ؟ |