| Eğer arkadaşın burada olsaydı, Eminim ki oda Seni kurtarmaya gelirdi. | Open Subtitles | أنا واثقةّ من أنّ صديقك كان ليأتي لإنقاذك إن كان هنا |
| Seni kurtarmaya geldiğimde, onları arabada bıraktım. Tehlikede olduğunu sandım. | Open Subtitles | لقد تركتها في السيارة عندما ذهبت لإنقاذك |
| Birinin Seni kurtarmaya gelmesini umut etsen daha iyi olur. | Open Subtitles | أنت أمل أفضل الذي شخص ما المجيئ لإنقاذك. |
| Dinle, canım tartışmak için gelmedik Seni kurtarmaya geldim | Open Subtitles | اسمعي عزيزتي لم آتي لمجادلتك أتيت لأنقذك |
| Görünüşe göre süvarilerin Seni kurtarmaya geldi. | Open Subtitles | يبدو أن الشرطة أتت لإنقاذكِ |
| Seni kurtarmaya çalışıyorum Acele etmeliyiz. | Open Subtitles | أحاول أن أنقذك يجب أن نسرع |
| Dünyaya Seni kurtarmaya gelmedik, Max. Senin Drool Gezegeni'ni kurtarmana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لم نأتى للأرض لإنقاذك ياماكس إننا نحتاجك لتنقذ الكوكب درول |
| Seni kurtarmaya geliyordu, ama bir kaç Fulcrum ajanıyla boğuşuyor. | Open Subtitles | لقد أتيت لإنقاذك وهى تتعامل فى الأسفل مع عملاء "فولكرم" |
| Seni kurtarmaya gelmişti bir kaç Dayanak ajanı tarafından sıkıştırıldı. | Open Subtitles | لقد أتيت لإنقاذك وهى تتعامل فى الأسفل مع عملاء "فولكرم" |
| Etraf sarılıysa neden kimse Seni kurtarmaya gelmiyor? | Open Subtitles | إن كان المكان محاصراً، فلمَ لم يأتوا لإنقاذك لا أحتاج لإنقاذ |
| Gilda, benim adım Charlie Bradbury ve Seni kurtarmaya geldim. | Open Subtitles | غيلدا، إسمي هو شارلي بيردبيري وأنا هنا لإنقاذك |
| Seni kurtarmaya kimse gelmiyor. Bu, son şansın. | Open Subtitles | لن يأتي أحدٌ لإنقاذك هذه هي فرصتك الأخيرة |
| O casusun buraya Seni kurtarmaya gelen ajanların arasında olduğunu bile varsayabilirdin. Elinde özel, şifreli ağa bağlı telefonu tutarak. | Open Subtitles | وربما يكون ذلك الجاسوس من بين أولئك العملاء الذين جاؤوا لإنقاذك الآن، حاملا معه هاتفه الخاص والمشفر |
| Odamda bir zaman makinesi var ve... - Tam da söz verdiğim gibi Seni kurtarmaya geldim. | Open Subtitles | لا, لدي آلة زمن في غرفتي بالأعلى وأتيت لأنقذك مثلما قلت أنني سأفعل |
| Artık korkma, Kupa Prensesi, zira Seni kurtarmaya geldim. | Open Subtitles | لاتخافي يا أميرة القلوب جئت لأنقذك |
| Seni kurtarmaya geliyorum, tamam mı? Bir şey bilmen gerek. | Open Subtitles | "إنظري، أنا قادم لإنقاذكِ عليكِ أن تعرفي شيئاً..." |
| - Öyle mi? Öylese bu Corey Hart'ı taklit etme durumun nedir? Will, Seni kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ولماذا شكلك يشبه (كوري هارت) ؟ ويل) أنا أحاول أن أنقذك) |
| Onu kurtarmaya çalıştım, şu an Seni kurtarmaya çalıştığım gibi. | Open Subtitles | كنت أحاول إنقاذه، بنفس الطريقة التي أحاول إنقاذك منها الآن |
| Seni kurtarmaya geliyorum Lydia. | Open Subtitles | أنا قادمة لأنال منك يا "ليديا". |
| Seni kurtarmaya kimse gelmeyecek. | Open Subtitles | لن يأتِ أحد لإنقاذكَ. |
| Endişelenme. Seni kurtarmaya geldim. | Open Subtitles | لا تقلقِ، لقد آتيت لأنقذكِ |
| Selde Seni kurtarmaya çalışırken öldüm Robert kaybolmuştun ama artık seni buldum buralar hasta ama beraber burayı iyileştireceğiz. | Open Subtitles | أنا توفي في محاولة لانقاذ لكم في الفيضانات، وروبرت. كنت قد فقدت. الآن لقد وجدت لك. |
| Freddy amcan yine Seni kurtarmaya geldi. | Open Subtitles | العم فريدي هنا لينقذك مره آخرى |
| Aşkın Seni kurtarmaya yeterli olmayacak. | Open Subtitles | حبّكَ لَنْ يَكُونَ كافيَ لإنْقاذك في النهاية. |
| Şimdi Seni kurtarmaya çalışmak yerine onu korumayı düşünmeliyiz. | Open Subtitles | الآن نحن يَجِبُ أَنْ نَقْلقَ حول حِمايته بدلاً مِنْ أنْ يُحاولَ إنْقاذك. |