"seni uyarmıştım" - Translation from Turkish to Arabic

• لقد حذرتك
• لقد حذّرتك
• لقد حذرتكَ
• أنا حذرتك
• حذرتُكِ
• لقد تم تحذيرك
• لقد حذرتكِ
• حذرتك من
• قد حذرتكِ
• لقد حذّرتكَ
• لقد حذّرتكِ
• لقد حزرتك
• أنا حذرتكم
• حذّرتُك من
• حذرتك أن

Seni uyarmıştım. Herkül'ün işi bu. Talos hepinizi öldürmek isteyecek.
"لقد حذرتك , انه خطأ "هركليز سيحاول "تالوس" قتلكم جميعا

Kutsal kuralları çiğnemenin bir bedeli olacağı hakkında Seni uyarmıştım.
لقد حذرتك من عواقب انتهاك القوانين المقدسة

Sana verdikleri ilaçlardan olmalı. Seni uyarmıştım.
من المؤكد أن السبب هذه العقاقير التي جعلوك تستعملها لقد حذرتك

Bir idarecenin ajanıyla yatması konusunda Seni uyarmıştım.
لقد حذّرتك من نوم الشخص المسئول مع عميله.

- Bir daha gelmemen için Seni uyarmıştım. - Biliyorum.
لقد حذرتكَ بأن لا ترجع لهذا المكان - أعرف -

İnekleri sahaya çıkarma konusunda Seni uyarmıştım, ama sen onun çuvallamayacağına dair bana teminat vermiştin.
لقد حذرتك بشأن إقحام المجموعة في مجال العمل و لكنك ضمنتها و قلت بأنها لن تخفق

Oraya asla bensiz gitmemen konusunda Seni uyarmıştım.
لقد حذرتك من الصعود إلى تلك الفتحات من دوني

Dinlemedin. Beni asla karın olarak kabul etmezler diye Seni uyarmıştım.
لم تستمع لي , لقد حذرتك من انهم لن يقبلوا بي أبداً كزوجتك

Benimle bir ilişki içinde olmak devamlı istek... ..içinde olmaktır diye Seni uyarmıştım.
لقد حذرتك أن كونك في علاقة معي يعني أن تكون في حالة انتظار دائمة

Benden ona yaklaşmamı istediğinde Seni uyarmıştım, ...ilgilenmeyecek diye.
حسناً ؟ لقد حذرتك عندما طلبت مني أن أطلب منها أن تأتي أنه من الممكن أن ذلك لن يكون مهم بالنسبة لها

Pika Pika no Mi gücüne çok güveniyorsun diye Seni uyarmıştım.
لقد حذرتك أن لاتعتمد كثيراَ على قوة البيكا بيكا نومى.

Benim gibilerden uzak durman için Seni uyarmıştım.
لقد حذرتك بأن تبقى بعيدة عن رجال من نوعي لقد طلبت المستحيل

Seni uyarmıştım, yine de benim hastamı çalmaya cüret ettin.
لقد حذرتك و رغم هذا تتجرأ على سرقة مرضاي

O dünyalıyla görüşme konusunda Seni uyarmıştım. Öyle mi?
لقد حذرتك بألا تُقابلي هذا الأرضي مجدداً

"Bu şirkette çalışanlarla cinsel ilişkide bulunma hakkında Seni uyarmıştım..."
لقد حذرتك من اقامة علاقات جنسية مع موظفي الشركة

Anlaşmayı yaparken Seni uyarmıştım değil mi?
لقد حذّرتك حينما عقدنا الصفقة، أليس كذلك؟

Zevkle işi birbirine karıştırmaman konusunda Seni uyarmıştım.
لقد حذرتكَ ألا تخلط العمل بالمتعة

Eninde sonunda kanamaların başlayacağı konusunda Seni uyarmıştım.
أنا حذرتك من أن ذلك النوع من النزيف سيبدأ في أخر الأمر

O kız için Seni uyarmıştım.
لقد حذرتُكِ من الفتاة

Seni uyarmıştım!
حسنٌ, لقد تم تحذيرك!

- Onu bulmak zorundayım. - Seni uyarmıştım.
أنا أريد أن أجدها حقاً - حسناً , لقد حذرتكِ مرة -

Benim gibilerden uzak durman için Seni uyarmıştım.
قد حذرتكِ بأن تبتعدي عن نوعي من الرجال!

Seni uyarmıştım Jonas! Hepimizin hayatını tehlikeye soktun!
لقد حذّرتكَ يا (جوناز)، وها أنتَ وضعتنا في مواجهة الخطر.

Ailemden uzak durman konusunda Seni uyarmıştım.
لقد حذّرتكِ بأن تبقين بعيدًا عن عائلتي.

Bak Seni uyarmıştım !
هل ترى لقد حزرتك

Tehdidi hafife almaman konusunda Seni uyarmıştım.
أنا حذرتكم لا نقلل من التهديد.

Beni kazıklamaman konusunda Seni uyarmıştım.
حذّرتُك من ألاّ تغدري بي

Element'lerin insan eline geçmemesi için Seni uyarmıştım.
حذرتك أن هذه العناصر يجب ألا تقع بأيدي أي إنسان.