| Hayır, hayır, bebeğim, hayır. Seni yüzüstü bırakmasaydım; bunların hiç biri olmazdı. | Open Subtitles | لا، عزيزتي ما كان ليحدث كل هذا لو لم أخذلك |
| Seni yüzüstü bıraktım biliyorum. Seni hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | أعرف أنّني أخذلك أعرف أنّني أخيب أملك |
| Seni yüzüstü bırakmam. | Open Subtitles | لن اخذلك جيد, هذا ما اريد سماعه |
| Aslında Seni yüzüstü bırakabilirim. | Open Subtitles | في الحقيقه , قد اخذلك |
| - Onu buna sürükleyen benim. - Seni yüzüstü bırakan da benim. | Open Subtitles | ـ أنا الذي جعلتها تنخرط بهذا ـ وأنا الذي خذلك |
| Sanırım ikimizde kocanın Seni yüzüstü bırakmasının ne olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | اعتقد ان كلانا يعلم كيف هو الشعور عندما يخذلك زوجك |
| Seni yüzüstü bırakmayacağım. Yemin ederim. | Open Subtitles | لن أخذلكِ , أقسم لكِ |
| Seni yüzüstü bırakmak istemem ama sen beni bıraktın. | Open Subtitles | لا أريد أن أخذلك. لكنك خذلتني. |
| Seni yüzüstü bırakmam. | Open Subtitles | أنا لم أخذلك أبداً |
| Seni yüzüstü bırakmayacağım. Söz veriyorum. | Open Subtitles | لن أخذلك يا رجل . أعدك |
| Seni yüzüstü bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أخذلك |
| Junior, benden bir şey istedin, ben de Seni yüzüstü bırakmayacağım! | Open Subtitles | (جونيور)، لقد طلبت مني أمراً محدداً، ولن أخذلك فيه! |
| İyi, duymak istediğim buydu. Aslında Seni yüzüstü bırakabilirim. | Open Subtitles | في الحقيقه , قد اخذلك |
| Söz veriyorum, Seni yüzüstü bırakmayacağım. Tamam mı? | Open Subtitles | اعدك انني لن اخذلك, فهمتي؟ |
| Seni yüzüstü bırakmam. | Open Subtitles | لن اخذلك |
| - Seni yüzüstü bırakmayacağım. | Open Subtitles | لن اخذلك أبداً |
| Seni yüzüstü bırakmayacağım. | Open Subtitles | انا لن اخذلك |
| Bana göre, o Seni yüzüstü bırakmış. | Open Subtitles | لا ، من وجهة نظري هو الذي خذلك |
| Benim güzel, güvenilir Marge'ım, Seni yüzüstü bırakmayacağım. Bir şekilde para kazanacağım. | Open Subtitles | مارج) العزيزة ، لا يمكنني خذلك ، سأحضر مالاً بوسيلة ما) - "رهن المنزل ، مُتأخر" - |
| Seni yüzüstü bıraktığı için pişmanmış. | Open Subtitles | لقد قال بأنه يعتذر لأنه خذلك |
| İnsanlar hep Seni yüzüstü bırakır prenses. | Open Subtitles | دائمًا ما يخذلك الناس أيتها الأميرة. |
| Seni yüzüstü bırakmayacağım. | Open Subtitles | وأنا لا أنوي أن أخذلكِ. |