| Ben yatırımcılarımı korumak için buradayım, senin değerli kariyerin için değil. | Open Subtitles | إننى هُنا لأحمى إستثماراتى . و ليس مهنتك الثمينة |
| O hâlde neden bu davadaki karışıklığı senin değerli yardımların olmadan temizleyeceğimi anlıyorsundur. | Open Subtitles | إذاً ستتفهمين لما عليّ التدخل في خضم هذا التحقيق من دون مساعدتكِ الثمينة ؟ |
| Nazik ellerimle senin değerli toplarına dokunmaya gelmedim. | Open Subtitles | لمْ آتي إلى هُنا لكي أضعَ يدي الرقيقة على كراتكِ الثمينة. |
| Şans eseri bir ordun olsa bile , hala onların senin değerli Sonya'nı nasıl sağ olarak kurtaracaklarını anlamıyorum. | Open Subtitles | حتى لوكان لديك جيش بمعجزة ما مازلت لا أرى أي طريقة لكي نخرج سونيا الثمينة على قيد الحياة |
| senin değerli sevgin aşk kitaplara benzer | Open Subtitles | حبك حبك الوحيد الحب |
| senin değerli sevgin aşk kitaplara benzer | Open Subtitles | حبك حبك الوحيد الحب |
| Nazik ellerimle senin değerli toplarına dokunmaya gelmedim. | Open Subtitles | لم آتِ إلى هنا لأستولي على كراتك الثمينة |
| senin değerli boynun. | Open Subtitles | الثمينة الهزيلة الصغيرة |
| senin değerli zamanını almak... | Open Subtitles | لا نُريدك أن تنزع ملابسك الثمينة! |
| Biz de senin değerli Büyük Özgürlükler Sözleşmesi'ni imzalamaya zorlanıyoruz. | Open Subtitles | ونحن مُجبرين على توقيع وثيقتك الثمينة "ماغنا كارتا"... |