| - Beyin sarsıntısı sandım. - Senin durumunda öyle olmalı. | Open Subtitles | ـ إعتقدت بأنه ضرر بالرأس ـ من المحتمل في حالتك |
| Yalnızca beş dakikamızı alacaktır ya da Senin durumunda altı. | Open Subtitles | ستأخذ منا فقط 5 دقائق أو في حالتك 6 دقائق |
| Köpeğin, ilk öpücüğün ya da Senin durumunda birinin kolunu ilk kırdığın an. | Open Subtitles | جرو ، قبلتك الأولي أو في حالتك ، أول مرة كسرت ذراع أحدهم |
| Birileri bu tarz işleri yapmalı. Ama Senin durumunda.. | Open Subtitles | اى شخص كان يجب ان يفعل هذا , لكن فى حالتك ,أنا أعرفك أفضل الآن000 |
| Senin durumunda olan, evliliklerinde çalismayi seçen bazi kadinlar var. | Open Subtitles | هناك بعض السيدات فى موقفك هذا والذين يقوموا بإختيار العمل دون الطلاق |
| Senin durumunda ki insanlar için beş yıl uzun bir süre değil. Bunun için kardeşine teşekkür edebilirsin. | Open Subtitles | خمس سنوات أكثر من معظم الأشخاص الذين بحالتك |
| Senin durumunda yaklaşımım için suçluluk duyduğumu itiraf edebilirim. | Open Subtitles | في حالتك مستعد أن أعترف لقد شرعت في خطتي آسفاً |
| Ama Senin durumunda böyle dramatik bir şey olmayacak sanırım. | Open Subtitles | آمل ألاّ تأخذ شيئاً بمثل هذه الحدة في حالتك |
| Senin durumunda Tanrı bir istisna yapmış besbelli. | Open Subtitles | حسنا يبدو أن الله يقوم باستثناء في حالتك |
| Belki de Senin durumunda, duvarda yazılar olacağındandır. | Open Subtitles | ربما لانه في حالتك تعتبر بعض الكتابات بدون معنى |
| Senin durumunda da bir görüşü savunuyordum. | Open Subtitles | في حالتك شعرت بأنه يجب علي أن أتخذ موقفاً |
| Evet, Senin durumunda biri için güçleriyle oynamak bilgisizliktir. | Open Subtitles | نعم, إستخدم نقاط قوتك, والتي في حالتك هي الجهل. |
| Ya da Senin durumunda, ikinci engel askerlikte olur. | Open Subtitles | أو في حالتك. في الخندق الثاني في سلاح البحر. |
| Genelde savaş alanlarındaki darbe gürültüleri için kullanılıar ama Senin durumunda potansiyel ses patlaması için. | Open Subtitles | لتصوير النبضات في المعارك لكن في حالتك سوف يصور الموجات الصوتية المحتملة الحدوث |
| Normal de "zeki"ler evime giremez. Senin durumunda bir istisna yapacağım. | Open Subtitles | أنا عادة لا أرحب بالحزن في بيتي لكن في حالتك سأقوم بأستثناء |
| Genelde savaş alanlarındaki darbe gürültüleri için kullanılırlar ama Senin durumunda potansiyel ses patlaması için. | Open Subtitles | مصممة خصيصاً للنبض المرتفع فى المعركة القتالية. او فى حالتك, انفجارات صوتية محتملة. |
| Senin durumunda olan, evliliklerinde çalışmayı seçen bazı kadınlar var. | Open Subtitles | هناك بعض السيدات فى موقفك هذا والذين يقوموا بإختيار العمل دون الطلاق |
| Senin durumunda buna inanmak zor. | Open Subtitles | أجد صعوبة بتصديق هذا بحالتك |
| Bekleyip, çarpışmaktan kaçınmamız gerekecek ya da Senin durumunda sadece beklemek. | Open Subtitles | سوف نضطر ان نقف ونحارب او في حالتكِ , فقط قفي |
| Senin durumunda bir adam için en uygun yer ahır gibi görünüyordu. | Open Subtitles | بدا بان الحظيرة هي المكان المناسب لشخص في مثل حالتك |
| Ancak Senin durumunda bekâr aşklar oluyor, değil mi canım? | Open Subtitles | في قضيتك كان خارج نطاق الزواج أليس كذلك يا عزيزتي؟ |
| Senin durumunda aşağı yukarı 5-6 ay içinde gerçeküstü olmaktan çıkar. | Open Subtitles | سيتوقف بعد حوالي خمسة او ستة اشهر زيادة او نقصان حسب حالتك |
| - Senin durumunda imkânsız. - Uçmaktan bahseden de kim? | Open Subtitles | فى حالتك هذه من قال اى شىء عن الطيران ؟ |