| Günlerdir senin gibi insanlarla.. | Open Subtitles | اتعلم .. لقد قابلت اناسا مثلك |
| Günlerdir senin gibi insanlarla.. | Open Subtitles | اتعلم .. لقد قابلت اناسا مثلك |
| Yani, senin gibi insanlarla konuşmaktan daha fazla enerji istiyor bu. | Open Subtitles | تعلم .. يأخذ الكثير من الطاقه عدا ذلك كنت ساهدرها بالتحدث مع أناس مثلك |
| Yolun ortasında uzanıp yıldızlara bakar senin gibi insanlarla muhabbet edip kendimi onları öldürmenin kötü bir içgüdü ve hayatlarını bağışlamanın doğru bir davranış olduğuna inandırmaya çalışırdım. | Open Subtitles | كنت سأستلقي على قارعة الطريق محملقًا في النجوم... أناقش أناس مثلك محاولًا إقناع نفسي بأنّ قتلهم غريزة شرّيرة... وأنّ الصفح عن حياتهم هو الفعل الصواب. |
| Annem senin gibi insanlarla tanışmaktan kaçamayacağımı söylüyor. | Open Subtitles | تقول أمي إنني لا أستطيع تجنب مقابلة أشخاص مثلك. |
| Hayatım boyunca senin gibi insanlarla çok karşılaştım. | Open Subtitles | لقد قابلت أشخاص مثلك طوال حياتى |
| Evet ama sanırım bu senin gibi insanlarla tanışmasında daha zor olur ve Jacob Buchanan onlara gay olmanın ne kadar kötü olduğunu da söyler. | Open Subtitles | لكن اعتقد انه صعب لأناس مثلك وجود وجود جايكوب بوشنان لخبرهم انه من الخطأ ان يكونوا شواذ |
| Galaksi senin gibi insanlarla dolu bir gezegene maruz kalmak zorunda mı? | Open Subtitles | لديكم تحمل المجره كله كوكب بأكمله مشحون بأناس مثلك |
| Yolun ortasında uzanıp yıldızlara bakar senin gibi insanlarla muhabbet edip kendimi onları öldürmenin kötü bir içgüdü ve hayatlarını bağışlamanın doğru bir davranış olduğuna inandırmaya çalışırdım. | Open Subtitles | كنت سأستلقي على قارعة الطريق محملقًا في النجوم... أناقش أناس مثلك محاولًا إقناع نفسي بأنّ قتلهم غريزة شرّيرة... وأنّ الصفح عن حياتهم هو الفعل الصواب. |
| senin gibi insanlarla vermek için dizayn edilmiştir, | Open Subtitles | قد صمم ليعطي أناس مثلك |
| Ben senin gibi insanlarla çalışmam. | Open Subtitles | لا أعمل مع أشخاص مثلك |
| - New York senin gibi insanlarla dolu. | Open Subtitles | نيويورك مليئة بأناس مثلك. |