"senin sırrını" - Translation from Turkish to Arabic

• سرك
• بسرك
• سرّك

Herkes senin sırrını bilse, belki sen de şüpheli olurdun.
تعرف ربما لو عرف الجميع سرك لأصبحت موضع الشبهات كذلك

senin sırrını saklayacağız diye sessiz kalamayız.
لايمكن أن نجعل قلقنا على سرك يقودنا إلى الصمت

Şimdi, dudaklarıma yapışıyorsun, veya göndere basıyorum, ve herkes senin sırrını öğreniveriyor.
سوف تعبثون هنا و الا سوف اضغط على ارسال و الجميع سيعرفون سرك الثمين الصغير

Clark birinden senin sırrını saklamanı istemen çok büyük sorumluluktur biliyorsun.
كلارك أن تسأل شخص ما ليحتفظ بسرك مسئولية كبيرة و أنت تعلم ذلك

O zaman hapse girersin ve Lex dışarda bir yerde senin sırrını taşıyan bir kaçak olur.
ثم تدخل أنت السجن، و(ليكس) يبقى هارباً بسرك على طرف لسانه

Peruğunu çıkarıp senin sırrını açıklamak üzere.
انها على وشك خلع الباروكة وفضح سرّك

Sanırım şimdi senin sırrını saklamam gerekecek, değil mi?
أظنني يتعيّن أن أصون سرّك الآن.

Annemlere ottan bahsetmedim, o yüzden senin sırrını sakladım.
أنا لم أخبر والدتاي بشأن الحشيش لذا فقد أبقيت على سرك

Çocukluğumuzdan beri, senin sırrını bile bilmeden önce...
ومنذ أن كنا أطفال حتى قبل أن أعرف سرك

Nasıl söylediğini bilmiyorum, ama bana senin sırrını sakladığımı söylüyor.
لا أعرف كيف عرف، لكنه عرف أني أخفي سرك

senin sırrını korurken öldü.
مات وهو يحمي سرك من أن يُكشف للعالم

Şimdi ben senin sırrını bulup elinden herşeyini geri alıcam.
والآن سأعرف سرك وسوف آخذ منك كل شيئ

Titus senin sırrını öğrendi ve buna ait kanıtları tabletinde saklayıp sana karşı kullanmayı amaçlıyordu.
لديهم نظرية بان "تيتوس" قد كشف سرك وبإن لديه دليل على ذلك في حاسبه اللوحى وكان يهدف لاستخدامه ضدك

senin sırrını bilen benim.
أنا من يعرف سرك

Birşeyin farkına varmalısın ki benim güçlerime senin sırrını ekleyince ... her hangi bir soru mevzu bahis olmayacak.... diğerlerinin efendisi olmak için?
لابد وأن تدرك أنه بإضافة سرك إلى قوتي لن تسألنى مطلقا ...سؤال مثل"من فينا

Ama ben senin sırrını sakladım.
ولكني أحتفظت بسرك

Clark, o senin sırrını biliyor.
(كلارك) إنه يعلم بسرك

Walt senin sırrını saklarken öldü.
توفي (والت) و هو يحتفظ بسرك

Ve ben de senin sırrını biliyorum.
و أنا كذلك أعلم سرّك.

O haklı Oliver. Roy bir delifişek. Ve şimdi senin sırrını biliyor.
إنّها محقّة يا (أوليفر)، روي مثل مدفع طليق، والآن يعلم سرّك.