| Bence Senin yüzüne yakışacak bir tercih olmuş. | Open Subtitles | نعم اعتقد انه خيار مناسب لوجهك |
| Aç kapıyı! Ne oldu Senin yüzüne? | Open Subtitles | افتحي الباب ماذا حدث لوجهك ؟ |
| Senin yüzüne oldu peki? | Open Subtitles | ماذا حدث لوجهك ؟ |
| Senin yüzüne bakacağıma kurtçuk yemi olurum daha iyi. | Open Subtitles | أنا أفضل أن أكون طعام ديدان على أن أنظر في وجهك |
| Ama, er ya da geç, Senin yüzüne vurur. | Open Subtitles | ولكن, عاجلا أم آجلا الواقع سيصدمك في وجهك |
| Senin yüzüne ne oldu? | Open Subtitles | مالذي حدث لوجهك ؟ |
| Senin yüzüne ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث لوجهك ؟ |
| - Yüzüne ne oldu? - Senin yüzüne ne oldu? | Open Subtitles | ما الذي حدث لوجهك |
| Sen benim yüzüme kapatamazsın! Ben Senin yüzüne kapatacağım. Kapatıyorum şimdi. | Open Subtitles | . أنت لا تغلق سماعة في وجهي . أنا سأعلّق في وجهك |
| Decius, senin güzel kulağına söylerdi ama ben Senin yüzüne söyleyeceğim! | Open Subtitles | ديشيوس كان ليخبرك في أذنك الصالحة ولكنني سأخبرك في وجهك |
| Üzerine bikini giyinmiş bir kadının göğüslerini Senin yüzüne dayadığının görüntüsünü unutmak istiyorum. | Open Subtitles | ما أريده هو عدم رؤية هذه الصُورة لامرأة ترتدي ملابس سباحة تحشر صدرها في وجهك. |
| Bu yüzden bunu yapıyorum, Senin yüzüne yumruk atmam ve eski dostumun köpeği olmam gerekse bile! | Open Subtitles | لذا سأستغلها حتى لو إضطررت لأضربك في وجهك أو أساند أصدقائي القدامى |
| Senin kim olduğunu öğrendiği gün, Senin yüzüne bile bakmayacağını unutma! | Open Subtitles | اليوم الذي ستكتشف فيه حقيقتك لن تبصق حتى في وجهك |
| Senin kim olduğunu öğrendiği gün, Senin yüzüne tükürmek bile istemeyecek. | Open Subtitles | يوم أن تعرف "ما هي حقيقتك" لن تبصق في وجهك حتى |