| BüyükTom! Misery'e gidiyorum! Seninkini Bellevue'ye götür. | Open Subtitles | ميجور توم ساخذه الى المستشفى وخذ خاصتك الى بيلليفوى |
| Seninkini istiyorum! O çok daha iyi. | Open Subtitles | أريد الحصول على خاصتك إنها تبدو أفضل بكثير |
| Ve dükkândaki fırınımız bozuldu. O yüzden Seninkini kullanmamız lazım. | Open Subtitles | وفرننا قد تحطم في المتجل، ونحتاج إلى إستعمال خاصتك. |
| Şimdi kendimi budala gibi hissediyorum. Ben... ben Seninkini evde unuttum. | Open Subtitles | حسنٌ، أشعر الآن وكأني غبيّ تركت هديتك بالمنزل |
| Sen bana biraz hakikat ver, ben de Seninkini koruyayım. | Open Subtitles | تعطيني بعض من الحقيقه وأنا بدوري أحمي سرك |
| Seninkini çok beğendim, kendime de bir tane aldım. | Open Subtitles | أحببت خاصتك كثيراً لدرجة أنني حصلت على واحدة لي |
| Eğer benimkini gördüysen senin de Seninkini göstermen gerektiğini söyleyecektim. | Open Subtitles | كنت سأقول اذا رأيتِ فعليك أن تريني خاصتك |
| Şimdi, ben de Seninkini duymuş oldum benim damacana olayım birazcık daha çekici ama... | Open Subtitles | بما انني سمعت خاصتك اشعر بأن خاصتي كان ممكن تكون افضل قليلا لكن |
| Tebrikler, evlat, Seninkini kullanacağız. Sana 50 kağıt vereceğim. | Open Subtitles | تهاني بني، سنأخذ خاصتك مقابل 50 دولار |
| ve bende Seninkini kullanmaya başladım, ve bu dehşet bişey. | Open Subtitles | لذا ، بدأت أستخدم (مزيل العرق) خاصتك و أنه رائع |
| Bunca zamandır Seninkini mi giyiyorum sandın? | Open Subtitles | هل اعتقدت بأنني لديَّ خاصتك الوقت كله ؟ |
| Sen Seninkini göster, ben de benimkini mi oynuyorsun? | Open Subtitles | - ،تلعب" أريني خاصتك لأريك خاصتي" ، أليس كذلك؟ |
| Daha çok Seninkini yok etmekle ilgileniyorum. | Open Subtitles | لأود أكثر أن أدمّر خاصتك بدلاً من ذلك |
| Çin'de, bir hediyeyi ilk seferde geri çevirmek nezakettendir. Belki ben de Seninkini geri çevirmeliyim | Open Subtitles | في الصين، من الأدب أن أرفض هديتك أول مرة، ربما يجب أن أرفض هديتك. |
| - Şimdi Seninkini açsana | Open Subtitles | انتقيتها بنفسي افتح هديتك الآن |
| Sen benim sırrımı söyleme, ben de Seninkini söylemeyeyim. | Open Subtitles | لن تقولي سري لأحد, عندها لن أقول لأحد سرك |
| Ve Seninkini almadan önce sen de basit bir kâtiptin. Hayal gücünü kullan. | Open Subtitles | وقبل أن تحصل على خاتمك كنت مؤلف روائي، إستخدم مخيلتك. |
| yatak örtülerini yıkayacağım, Seninkini de getir çarşaflarını da çıkart | Open Subtitles | أنا أنظف الملائات، احضري خاصتكِ! وهوّي الشراشف! |
| Hepimizin sırları var. Ve sanırım Seninkini anlatma vakti geldi. | Open Subtitles | كل منا لديه سر و أظن أنه حان الوقت لتخبرني بسرك |
| Düşündüm ki anca Seninkini de yok edersem ödeşebiliriz. | Open Subtitles | وظننت أنه من العادل أن أحطم عائلتك |
| Seninkini de. Nasılsın? | Open Subtitles | وصوتك ِايضا , ماذا يحدث؟ |
| "Çok haklılar hem de Seninkini yememkle." | Open Subtitles | ♪ اللعنة أنتَ محق , إنه أفضل مما لديك ♪ |
| Tatlım, aynı anda hem kendi evimi hem de Seninkini idame ettirebilecek durumda değilim. | Open Subtitles | يا عزيزي، لا أستطيع الإنفاق على بيتي وبيتك في نفس الوقت |
| Sonra Seninkini. | Open Subtitles | و رقمك أنت ِ أيضا ً |