| Tom, harika bir iş başardın. seninle çalışmaktan gurur duydum. | Open Subtitles | توم ، لقد قمت بعمل عظيم لقد كنت فخورا بالعمل معك |
| Biliyor musun, bütün asistanlarımın içinde en çok seninle çalışmaktan keyif aldım. | Open Subtitles | اتعلمين؟ من بين كل مساعديني لقد استمتعت بالعمل معك في الحقيقة |
| Ve fazla kişisel konuşmak istemem ama seninle çalışmaktan hoşlanıyordum. | Open Subtitles | لا اريد أن يبدو هذا شخصيا لكن لقد إستمتعت حقا بالعمل معك |
| Babam, seninle çalışmaktan çok mutlu olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | أرسلني أبي لإخبارك بأنه حقاً مسرور للعمل معك |
| seninle çalışmaktan memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيد للعمل معك. |
| Bir virüsle yavaşça ve açı çekerek ölmek seninle çalışmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | و أن أموت ميتة بطيئة مؤلمة من التهاب فيروسي على العمل معك |
| Bu gün fuarda çok eğlendim seninle çalışmaktan, bizim için bir şeyler yapmaktan. | Open Subtitles | إستمتعت كثيراً هذا اليوم في المعرض العمل معك في شئٍ نملكه بالكامل |
| seninle çalışmaktan mutluluk duyarım ama peşinden koşmaktan gına geldi artık. | Open Subtitles | سأكون سعيدًا بالعمل معك لكنني إنتهيت من اللاحق بك |
| Söylemeliyim ki bu davada seninle çalışmaktan zevk aldım. | Open Subtitles | .. تعرف،يجدربيالقول. أنّي تمتعت بالعمل معك في هذه القضية |
| seninle çalışmaktan çok büyük keyif almıştım. | Open Subtitles | ِأكثر متعة حصلتُ عليها كانتَ بالعمل معك. |
| Burada durmamız çok iyi oldu. seninle çalışmaktan onur duydum. | Open Subtitles | الشيئ الجيد نحن نقف هنا انه لشرف بالعمل معك |
| Ben de seninle çalışmaktan zevk duydum ve görüşmeye devam edeceğiz. | Open Subtitles | أستمتعت بالعمل معك أيضاً، وسنبقى على أتصال بالتأكيد. |
| seninle çalışmaktan memnundum ama, bu çok fazla. | Open Subtitles | أنا مستمتعة بالعمل معك ولكن هذا... هذا كثير |
| seninle çalışmaktan hep hoşlandım. | Open Subtitles | لطالما استمتعت بالعمل معك |
| seninle çalışmaktan cidden zevk alıyorum, Bones. | Open Subtitles | علي أن أخبرك، كم أنا مستمتع بالعمل معك يا (بونز)="عظام" |
| Ajan Jones bunca zaman seninle çalışmaktan ne kadar keyif aldığını anlattı. | Open Subtitles | ، (لقد أخبرني العميل (جونز . كم أنه استمتع بالعمل معك كل هذا الوقت |
| - Hay sikeyim. - seninle çalışmaktan memnun olurum. | Open Subtitles | سأكون سعيدة للعمل معك |
| - O anlamda demedim. seninle çalışmaktan ve seninle olmaktan mutluyum. | Open Subtitles | أنا أحب العمل معك ..وأحب أن أكون معك ، لذلك |
| American Centruy'de seninle çalışmaktan mutlu oluruz. | Open Subtitles | انت تعلم بأننا نحب العمل معك في امريكان سينتشري |
| Ne olursa olsun seninle çalışmaktan nefret etmedim. | Open Subtitles | ما الذى يستحق ؟ أنا لم أكره العمل معك |