| Bunun seninle ilgisi yok ve tersini düşünmende senin küstahlığın. | Open Subtitles | هذا لا يتعلق بك وهو كبرياء منك لتفكر بغير ذلك |
| seninle ilgisi yok. Bu adamı bütün yaz uyardım durdum. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بك لقد كنت أحذر ذاك الفتى طوال الصيف |
| Bana öyle söyledi. seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | . هو، نفسه، يجب أن يقول هذا . لا علاقة لك به |
| seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | لا علاقة لك بهذا |
| Bunun seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | الامر لا يتعلق بكِ. |
| Liam, bunun seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | ليام, أنه ليس عنك |
| Bak, Bender, bunun seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | اسمع يا بيندر هذا ليس له علاقة بك |
| Seni uyarmıştım. Uyarmadığımı söyleme. Bunun seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | -الأمر ليس متعلق بك , لدي دليل |
| - Kevin, bunun seninle ilgisi yok. - Tanrım. | Open Subtitles | كيفين " بصراحة الأمر لا يتعلق بك " - يا إلهي - |
| Yani seninle ilgisi yok değil mi tatlım. | Open Subtitles | لا يتعلق بك أترى هذا ما تفعله أختي فيتز |
| - Bir kavgaydı sadece, bayım. - Bak, seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | كان مجرد شِجار - الأمر لا يتعلق بك - |
| Bana öyle söyledi. seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | . هو، نفسه، يجب أن يقول هذا . لا علاقة لك به |
| seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | لا علاقة لك بهذا |
| Hayır, bunun...bunun seninle ilgisi yok Helen. | Open Subtitles | لا، الأمر.. الأمر لا يتعلق بكِ يا (هيلين) هذه حقيقة |
| Çünkü, seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | لأنه لا يتعلق بكِ. |
| - Konunun seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | -نعم، هذا الأمر لا يتعلق بكِ |
| - Bunun seninle ilgisi yok, Jerry. | Open Subtitles | ) -هذا ليس عنك (جيري) |
| - Bugünün seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | -اليوم ليس متعلق بك |