| Choonchun'a neden geldiğimi bilmiyorum ama iyi ki gelmişim çünkü seninle tanıştım. | Open Subtitles | لست أدرى لماذا ذهبت الى شون شان. لكنى قابلتك |
| Sonra seninle tanıştım ve sanki yıllardır birbirimizi tanıyormuşçasına bir uyum yakaladık. | Open Subtitles | ...ثم قابلتك و لقد أصبحنا كما لو أننا نعرف بعضنا منذ زمن |
| Kim olduğunu, neye benzediğini, işinin ne olduğunu ve sonra seninle tanıştım. | Open Subtitles | . . من كان و كيف يبدو و ما هي وظيفته ثم قابلتك |
| Ve sonra seninle tanıştım. Ve senin kendi yaşam düzenin var. | Open Subtitles | ومن ثم التقيت بك وكانت حياتك مستقرة |
| Hayır, hayır ama seninle tanıştım, o yüzden umrumda değil. | Open Subtitles | لا لا لا.. ولكنني التقيت بك فلا أهتم |
| Sonra bir ya da iki kere terk edildim. Sonra seninle tanıştım ve buradayız. | Open Subtitles | ثم تُركت مرة او مرتان ثم قابلتك وها نحن معاً |
| Bu kararı verdim çünkü umudum yoktu, ama sonra seninle tanıştım. | Open Subtitles | لقد إتخذت هذا القرار الهام و قمت بتنفيذه و قابلتك بعد ذلك |
| Korkaktım, lanet olası bir korkaktım sonra seninle tanıştım ve bu kaderdi. | Open Subtitles | جبانة , جبانة لعينة و ثم قابلتك , لقد كان القدر |
| Hayır! Hiç de değil. seninle tanıştım, "Hoş adam" diye düşündüm. | Open Subtitles | لا على الإطلاق "لقد قابلتك وفكرت أنك "شخص لطيف |
| Şansımın değişmeye başladığını düşünüyorum, çünkü seninle tanıştım. | Open Subtitles | أفكر بأن حظي بدأ يتغيير لأني قابلتك |
| Merryweatherları küçümseyerek yetiştirildim ama seninle tanıştım ve bu her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | (تربّيت على إحتقار عائلة (ميريويذر لكن لاحقاً قابلتك وهذا غيّر كل شيء |
| Sonra seninle tanıştım. | Open Subtitles | ثم قابلتك , وانت اخذتي ساعة جدّي |
| - seninle tanıştım ve seni seviyorum. | Open Subtitles | -منذ قابلتك وأنا واقع في غرامك |
| Şimdi seninle tanıştım... | Open Subtitles | والآن ها أنا, قد قابلتك.. |
| En azından, seninle tanıştım. | Open Subtitles | الشئ الجيد اننى قابلتك |
| Eskiden bu konuda kötü hissederdim ama sonra seninle tanıştım. | Open Subtitles | وكنت أشعر بالسوء حول ذلك، ثم التقيت بك. |
| Sonra seninle tanıştım. | Open Subtitles | ثم التقيت بك. |
| Ama şimdi seninle tanıştım. | Open Subtitles | ثمّ التقيت بك |
| Sonra seninle tanıştım. | Open Subtitles | وبعد ذلك قابلتُك. |
| Ve ben hala o kızım, ...ancak aynı zamanda değilim, çünkü seninle tanıştım. | Open Subtitles | وما زلت تلك الفتاة، لكني أيضاً لست كما كنت، لأنني إلتقيت بك. |
| Çünkü seninle tanıştım. | Open Subtitles | لأني التقيت بكِ |