| Serena Van Der Woodsen için üç kasa şampanya var. | Open Subtitles | لدي 3 صناديق شامبانيا من أجل سيرينا فان دير ويدسون |
| - Ben de bunu umuyordum. - Evet, Serena'yı tutuklattırdı. | Open Subtitles | حسناً, هذا ما كنت اتمناه أجل, تسببت في حبس سيرينا |
| Her zaman Serena prensi götürüyor ve bana yoksullar kalıyorsa n'olmuş? | Open Subtitles | ماذا إذا حصلت سيرينا دائمًا على الأمير وأنا أحصل على الفقير؟ |
| Geçen gece ayrıldıktan sonra, Serena'nın yaptıklarından biz sorumlu değiliz. | Open Subtitles | لسنا مسؤولين عما فعلت سيرينا بعد أن غادرت تلك الليلة |
| Görünen o ki, Serena Ben'in hapishaneden çıkma kartını bulmuş olabilir. | Open Subtitles | يبدو أن سيرينا وجدت بطاقة لخروج من السجن من اجل بين |
| Her zaman Yukarı Doğu Yakası'na Serena yüzünden bu kadar bağlı olduğunu sanıyordum fakat bundan daha fazlası varmış. | Open Subtitles | كنت دائماً أظن أن سيرينا هي السبب في وقوعك في حب الجانب الشرقي الراقي ولكن الأمر أكثر من ذلك |
| Lütfen oturun, Serena Williams veya oturun anne mi demeliyiz? | TED | غايل كينغ: تفضلي بالجلوس، سيرينا ويليامز، أم علينا القول، تفضلي بالجلوس، أيتها الأم. |
| Bilemiyorum Serena. Senin gibisi hiç gelmemişti. | TED | غايل: لا أعرف يا سيرينا. فأنت لا يشبهك أحد. |
| Peki Serena Williams için sırada ne var? | TED | وما هو الفصل التالي في حياة سيرينا ويليمز؟ |
| Tebrikler, Serena Williams SW: Çok teşekkürler. | TED | نحن نشجعك يا سيرينا. سيرينا: شكرّا جزيلّا لكم. |
| Serena bana rüyalarını yazdığını söylemişti. | Open Subtitles | سيرينا اخبرتني ذات مرة انها تكتب أحلامها |
| Serena Merl'in 6-7 yıldır onun aşığı olduğu hiç aklına gelmedi mi yani? | Open Subtitles | ولو لم يخطر لك أن سيرينا ميرل كان لمدة ستة أو سبعة أعوام حبيبته؟ |
| Margot, Serena, bunca yolu geldiğinize inanamıyorum. | Open Subtitles | يا إلهى، مارجوت، سيرينا لا أصدق أنكم جئتم إلى هنا |
| Serena, bizi neden durmadan 216 nolu odaya gönderiyorlar? | Open Subtitles | سيرينا لماذا يواصلوا إرسالنا على الحجرة 216؟ |
| Ah, sadece Serena'ya merhaba demek istedim. | Open Subtitles | آه، أنا فقط أردتُ القَول مرحباً إلى سيرينا. |
| Serena takımları içinde ve-- mutlu değilsin. | Open Subtitles | في انطباعها للعناق سيرينا كانت تجهز ل انت لست سعيده |
| Ve Serena sadece yenileyip dekore etmedi-- | Open Subtitles | ولَيسَ فقط عَمِلَ سيرينا الترميم و الديكور |
| Burada Venus, Serena, Marion Jones Jr. var. | Open Subtitles | أيتها الخالة ـ جينا ـ هذه ـ فينوس سيرينا ماريان جونز ـ الصغيرة |
| Bence Serena'nın olağanüstü bir zarafeti var. | Open Subtitles | أعتقد أن فضائل سيرينا مدهشة جدًا كما هي الحال معهن |
| Oğlunun Serena ile arkadaşlığını kesmesini ikna etmene karşılık bu galerideki bütün tabloları satın alabilirim. | Open Subtitles | أنا على أتم الإستعداد لشراء جميع لوح المعرض مقابل إقناع إبنك بعدم مرافقة سيرينا |
| Serena, cidden Venus'ün sana hiç kötülüğü olmadı mı? | TED | غايل: سرينا ألم تقم بأي شيء سيء تجاهك؟ حقًا؟ |
| Arkadaşlar, bunlar benim Delta Nu kardeşlerim, Margot ve Serena. | Open Subtitles | يا رفاق، هؤلاء شقيقاتى من دلتا نو هذه مارجوت وسيرينا |
| Serena'dan hoşlanıyorum, ve senden de hoşlanıyorum ve o da benden hoşlanıyor, ve sen benden hoşlanıyorsun, öyleyse siz nasıl oluyor da birbirinizden hoşlanmıyorsunuz ? | Open Subtitles | اجب سيريينا واحبك وهي تحبني وانت تحبيني؟ اذن لماذا لا لتحبونا بعضكم البعض؟ |
| Serena falan sürekli "falan" diyor mu? Çünkü sen hiç kullanmazdın falan. | Open Subtitles | الوقت طوال كذلك (سيرنا) كانت هل قبل من كذلك تكن لم لأنها |
| Tamam, Serena'nın gayet iyi bir eli var. | Open Subtitles | حسنا , سيلينا لديها يد جيدة هنا |