| Babam dondurmayı çok severdi, onu elde etmek için herşeyi yapardı. | Open Subtitles | أبي يحب الأيس كريم جدا. يمكن أن يفعل يشيء ليحصل عليه. |
| O beyaz gülleri severdi ama ben onların gerçek olmadığını söylerdim. | Open Subtitles | كان يحب الأزهارالبيضاء قلت أنها ليست حقيقيه لأنه لا رائحه لها |
| Komutan, etrafındakilere gücünü göstermeyi severdi özellikle de yeni hemşirelere ve sıhhiye erlerine. | Open Subtitles | أحب القائد أن يفرض سلطته هنا خصوصاً مع الممرضات الجديدات و عاملي المشفى |
| Johnny sizi gerçekten severdi çocuklar... ve bu oyunu da severdi. | Open Subtitles | جوني قد أحبكم جميعاً وقد أحب هذه اللعبة وأحب هذا المكان |
| Yolculuğu severdi ve farklı kültürlerden insanların arasında olmaktan hoşlanırdı. | Open Subtitles | كانت تحب السفر وكانت تحب الاختلاط بأشخاص من ثقافات مختلفة |
| Botta bir adam vardı. Kahvaltı olarak sigara içmeyi severdi. | Open Subtitles | كان لدينا رجل على القارب أحبّ تدخين السجائر على الإفطار |
| Kadınları severdi ama aynı kadını belirli bir süreden fazla sevmezdi. | Open Subtitles | وأحب النساء لكنه لم يحب امرأة واحدة لأكثر من فترة وجيزة |
| Uçardık ve... hatunlarla birlikte olurduk, Jackie iki kıza birden kaymayı severdi. | Open Subtitles | وكان لدينا نساء ,جاكي كان يحب ان يجامعهم سويا في وقتا واحد |
| Resim yapmasını severdi dans etmesini severdi ve bunda oldukça iyiydi de. | Open Subtitles | ,كان يحب الرسم .والرقص, وكان جيداً في كل ما قد قام به |
| Ben liseyi çok severdim. Eminim öyledir. 50'li yıllarda herkes liseyi severdi. | Open Subtitles | أراهن على ذلك , الجميع يحب المدرسة الثانويّة عندما يكون في الخمسين |
| Cemaatini de çok severdi, haham olarak çalıştığı 62 yılda verdiği vaazlarda bu sevgiyi hissedebilirdiniz. | TED | وكان يحب كذلك أبرشيته، ويمكنك أن تشعر بهذا الحب في الخطب الدينية التي قدمها كل أسبوع لمدة 62 لكونه حاخاما. |
| Onu kendinden bile koruyabilecek birine sahip olma fikrini deli gibi severdi. | Open Subtitles | لقد أحب فكرة أن هنالك دائما شخص بجانبه لكي ينقذه من نفسه |
| Kazanmayı çok severdi. Bazen insanlara ufak maço oyunlar oynardı -- | TED | لقد أحب النصر دوما في تلك الالعاب الجنونية التي يقوم بها عادة |
| Boksu çok severdi. Dışarıdakiler onu gözlerine kestirmişti. | Open Subtitles | لقد أحب الملاكمة الناس بالخارج كان يراقبونه |
| Bir şeyleri ısırmayı severdi ve dört keskin dişi vardı. | Open Subtitles | . كان تحب عض الأشياء وكان لديها أربع أسنان حامية |
| Dediniz ki, "elbette," kardeşiniz babanızı severdi, çünkü her çocuğun babasını sevmesi beklenir. | Open Subtitles | أنه بالطبع ، أختك تحب والدها لانه من المفروض ،أن الأبناء يحبون آبائهم |
| Genç bir anneydi. Partileri severdi. | TED | كانت تعمل في بنك. كانت أماً في مقتبل العمر. وكانت تحب اللهو والحفلات. |
| Botta bir adam vardı. Kahvaltı olarak sigara içmeyi severdi. | Open Subtitles | كان لدينا رجل على القارب أحبّ تدخين السجائر على الإفطار |
| Onun kolay pişirme fırınında beraberce bir şeyler pişirirdik, midilliyi ve uğurböceğini severdi. | Open Subtitles | نحن كنّا نخبز سوية في فرن بيكها السهل وهي أحبّت البونيز والسيدة الحشرة |
| Ama anneniz futbol maçı da severdi. Arada sosisli sandviç bile yerdi. | Open Subtitles | لكن امكم احبت كرة القدم وحتى الهوت دوغ تناولته احيانا |
| Bir tanesiyle sosis paylaşmaya çalışana kadar onu severdi... | Open Subtitles | كان يحبّ فعل ذلك حتّى تعب مشاركته النقانق مع طائر |
| Bu sadece onun olayıydı ve o ekmeği çok severdi. | Open Subtitles | فقط بخصوصها وذلك الخبز الذي أحبته كثيراً |
| Bunda çok iyiydi, ailesi, arkadaşlarını severdi. | Open Subtitles | ولأنه كان إنساناً جيداً فقد أحبَّ عائلته وأصدقائه |
| Her gün hindistancevizli bisküvi getirirdi. Oğlumuz çok severdi. | Open Subtitles | اعتاد أن يحضر بسكوت كل يوم و ابني كان يحبه |
| Dönmek için Drakula'yı bile severdi. | Open Subtitles | بيتا ستحب الكونت دراكولا لو أعادها للمدرسة |
| Annem kaplumbağa çikolatalarını dünyadaki her şeyden çok severdi. | Open Subtitles | كان أمي تحبّ حبّاً جماً الشوكولاتة المقولبة على هيئة سلاحف |
| Nasıl da severdi annemi, göksel rüzgarlar biraz hırçınlaşsa... annemin yüzüne uğramalarına izin vermezdi. | Open Subtitles | والدتي يحبها ولا يتماشى على اجنحة السماء زائرا وجهها بفظاظة |
| Babam ben doğmadan 2 hafta önce ölmüş. Annem onu severdi herhalde. | Open Subtitles | لقد مات قبل ولادتي بأسبوعين ولكني أعتقد أن أمي كانت تحبه ، |
| Kip`de kuşları severdi. | Open Subtitles | كيب كان ليحب الطيور |