| Eğer bana Sevgililer Günü hediyesi alacaksan, bir kutu çikolata alıp gel yeter. | Open Subtitles | تريد ان ترسل لى هدية عيد حب يمكنك ان تأخذ علبة الشيكولاتة و تتخلص منها |
| Koleksiyonuna ekleyecek erken bir Sevgililer Günü hediyesi olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبريها هدية عيد حب مبكر وأضيفيها إلى مجموعتك |
| Apu, bana yardım etmen gerekiyor. Karım için Sevgililer Günü hediyesi lazım. | Open Subtitles | (آبو) ، عليك مساعدتي ، أريد هدية عيد حب لزوجتي |
| Bugün gelmenizi istememin sebebi Joe'nun bana çok münasebetsiz bir Sevgililer Günü hediyesi vermiş olması. | Open Subtitles | طلبت منكم الحضور اليوم يارفاق لأن (جو) أعطاني هدية عيد حب غير مناسبة البتة. |
| Dediklerini düşündüm... kendi paramı kazanıp sana Sevgililer Günü hediyesi almam hakkında. | Open Subtitles | عن جني الأموال لكي أحضر لكي هدية عيد الحب |
| Al bakalım. Sevgili annenden bir Sevgililer Günü hediyesi. | Open Subtitles | تفضلي , انها هدية عيد الحب من أمك الحبيبة |
| Oğlunuz, Bailey'me çok tuhaf bir Sevgililer Günü hediyesi verdi. | Open Subtitles | ابنك أعطى ابنتي (بايلي) هدية عيد حب غريبة للغاية. |
| Şerif, sizin için bir Sevgililer Günü hediyesi geldi. | Open Subtitles | أيها المأمور، لقد أتت لك هدية عيد الحب |