| Aslında bu Sevgililer gününün mutluluk için bir erkeğe güvenmekten ibaret olmamasını istiyorum. | Open Subtitles | في الواقع ، اريد في عيد الحب هذا الا اكونَ معتمدةً على رجلٍ للسعادة |
| Her şeyden daha çok umut ettiğim şey Sevgililer gününün de ruhuyla beni affetmendir. | Open Subtitles | وأتمنى أكثر من أي شيء، أنك سوف تسامحيني بروح عيد الحب |
| Eskiden Sevgililer gününün sadece hanım evlatları, süt çocukları ve karı kılıklılar için olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن عيد الحب مجرد عيد سطحي لأجل الجبناء والمخنثون |
| Ve çoğu Sevgililer gününün mutlu sonla bittiğini düşünmek güzel de olsa hepimiz kalp kırıklığıyla sonlanmasının daha muhtemel olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | وبينما سيكون من اللطيف تصديق... أن أغلب أعياد الحب تنتهي على خير، نحن جميعنا نعلم أنها سوف تنتهي بتحطيم القلوب. |
| Ama Sevgililer gününün özelliği de bu değil midir? | Open Subtitles | لكن أليس هذا ما تتعلّق به أعياد الحب... |
| Sevgililer gününün beni soktuğu bu durumun hatırına belki bizde bazı şeyler olduğuna inanmalıyım. | Open Subtitles | لذا، في مواجهة ...مشاعر شوكولاتة عيد الحب يجب أن أثق في... أن علاقتنا يمكن أن تتطور |
| Vay be. Sizlerin Sevgililer gününün kazanmasına izin verdiğinize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّكم تدعون عيد الحب ينتصر |
| Sevgililer gününün senin için özel oluşunu anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم أن عيد الحب قد يعني لكِ شيء |
| Sevgililer gününün senin için tek anlamının Sevgililer Günü Katliamı olduğunu söylemiştin, ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | لقد أخبرتني أن عيد الحب لذا فكرت |
| Oh Sevgililer gününün iptal edilmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | يا رجل ، لا أصدق أن يوم (عيد الحب) سيلغي |
| Sevgililer gününün çekim gücü bir kurban daha aldı. | Open Subtitles | نفوذ عيد الحب يأخذ ضحية أخرى |
| Sevgililer gününün panzehiri olarak. | Open Subtitles | ترياق عيد الحب |