| Bak, bana kızgın olduğunu biliyorum ve seni bu duruma sokmayı asla istemedim ama bundan kimseye bahsetmezsen çok sevinirim. | Open Subtitles | أعلم أنك مستاءة أكثر مني و لم أنوي وضعك بموقف محرج لكنني سأقدر لك تفهمك إن كتمت ما أخبرتك به |
| Otobüs hareket edene kadar burada kalabilirsem çok sevinirim. | Open Subtitles | إنه نائم . سأنتظر هنا حتى تذهب الحافلة ، سأقدر الأمر |
| Bir daha ailemden biriyle konuşmak istediğinizde ilk önce bana haber verirseniz sevinirim. | Open Subtitles | سأقدّر لكِ إن رغبتِ بالمرّة المقبلة مخاطبة أحد أفراد عائلتي، أن تتصلي بي |
| Şu kahramanlık işine bir gün ara verirsen çok sevinirim. | Open Subtitles | لذا سأكون ممتناً لك إلى الأبد إذا فقط أخذت يوم إجازة هذه من أعمالك كبطل |
| Masamdan bir şeyler almazsanız çok sevinirim. | Open Subtitles | سأكون شاكراً أذا لم تعبث بالأشياء على مكتبى |
| Eğer siz de bu toplum için savaşırsanız çok sevinirim. | Open Subtitles | سأحب هذا إذا كافحت لأجل هذا المجتمع أيضاً |
| Neyse, ona postalarsanız çok sevinirim. | Open Subtitles | المهم، إذا استطعت ارساله إليها، سأكون ممتنة للغاية. |
| Sizinle konuşma fırsatı bulana dek adamlarınız onu yalnız bırakırlarsa çok sevinirim. | Open Subtitles | سأقدر لك ذلك إن قام رجالك بتركها لحين أن تتهيأ لنا فرصة التحدث معاً |
| Kumar lisansı için bile. Onu şahsen siz öderseniz sevinirim. | Open Subtitles | و لا حتى رسوم رخصة القمار التي سأقدر لك صنيعك لو دفعتها أنت |
| Özel hayatıma karışmazsan sevinirim. Ben aynı şeyi yapsam hoşuna gitmezdi. | Open Subtitles | سأقدر لك بقائك بعيداً عن حياتي الشخصية فلن تحب أن أفعل ذلك معك |
| Bana yardım etmekten vazgeçerseniz çok sevinirim. | Open Subtitles | إذاً، إذا توقفتم عن المحاولة لمساعدتي فإني سأقدر ذلك كثيراً |
| Şimdi eğer özür dilersen çok sevinirim. | Open Subtitles | الآن, سأقدر الأمر اذا قمت بالإعتذار الآن |
| Yanlış anlama, bir süreliğine beni de yalnız bırakırsan çok sevinirim. | Open Subtitles | بكلّ احترام، سأقدّر لك لو تركتني وشأني لفترة من الوقت أيضاً. |
| Oh. Bir kaç güne fatura gelir. Çabuk öderseniz sevinirim. | Open Subtitles | سوف تستلمين فاتورة بعد بضعة أيّام، سأقدّر لكِ الدفع العاجل. |
| Clark'a izin verirseniz çok sevinirim. Benim yüzümden gecikti. | Open Subtitles | سأكون ممتناً لك إذا سمحت لكلارك بالمرور لقد تأخر بسببي |
| Bu gün bir ara beni arayıp veya ofisten geçebilirseniz sevinirim. | Open Subtitles | أكون شاكراً لك إن اتصلت اليوم أو مررت بى بالمصرف |
| İlk darbeyi benim vurmama izin verirseniz çok sevinirim. | Open Subtitles | سأحب ذلك اذا سمحتم لي بأن اقوم بالضربة الافتتاحية |
| Yani bundan kimseye söz etmezsen sevinirim. | Open Subtitles | أوه. لذا, سأكون ممتنة لو لم تذكري هذا إلي أحد, كما تعلمين. |
| Yarın uygun bir zamanı olursa sevinirim. | Open Subtitles | سأكون ممتنا إن كان هناك وقت مناسب بالغد رقم الهاتف موجود بالخلف |
| "O halde," dedi Bay Churchill, "Siz de bana Winston derseniz sevinirim." | Open Subtitles | قال السيد تشرشل حسنًا سيسعدني أنا أيضًا إذا ما دعوتني ب وينستون |
| Filmlerde adam kıza çıkma teklif ettiğinde kız "sevinirim" der. | Open Subtitles | فى الافلام عندما يطلب فتى من فتاة ان يخرج معها ""فانها تقول ""بكل سرور |
| İşte koçun ofisine girip bu ikinci yedek olmanın üzerinde çok baskı yarattığını söylersen çok sevinirim. | Open Subtitles | لذا لو أمكنك الذهاب لمكتب المدرب و تقول أن الإحتياطي كان يمثل ضغط كبير عليك |
| Memur Kathleen Kirkland ve beni efendim diye çağırmazsan sevinirim. | Open Subtitles | الضابطة كاثلين كيريكلاند... وأنا أُقدّرُ أنك لا تَدْعوني بسيدَي |
| Ama yasal süreç bakımından video kaydı yapılırsa da sevinirim. | Open Subtitles | لكني سأود بوجود تسجيل بالفيديو في حالة الإجراءات القانونية |
| Bunu hoş görürsen sevinirim de. | Open Subtitles | وأنا سأقدرك حقاً إذا تركت الأمور تجري دون عوائق |
| Ve bunu kimseye söylemezsen, sevinirim; özellikle de Kate'e. | Open Subtitles | ساقدر هذا أن لم تخبر أحد حول هذا الامر خصوصا كايت |
| Ve bunu sana söylediğimi ona söylemezsen çok sevinirim. Lütfen. | Open Subtitles | و سوف أقدر كثيراً أذا لم تعلميه , رجاءً |