"sevmediğin" - Translation from Turkish to Arabic

• لا تحبها
• لا تحبينه
• لا تحبه
• لا تحبين
• لا تحب
• تحبينني
• لا يعجبك
• لم تحب
• لاتحبه
• لا يُعجبك
• لكونكَ تحب
• لا تعجبك
• لا تحبينهم
• لا تحبيني
• لا تحبيه

Bir erkek arkadaş, kendinde sevmediğin şeylerin aslında hoş olduğunu söylemeli.
صديق الفتاة يجب أن يخبرها دائماً بأن كل الأشياء التي لا تحبها في نفسها هي جيدة

sevmediğin bir adamla yaşayacaksın çünkü sevdiğinle yaşaman çok zor.
ستعيشين مع رجل لا تحبينه لأن الحياة شاقة مع الرجل الذي تحبينه

Yalnız kalmak yerine sevmediğin birisiyle takılmayı mı tercih ediyorsun?
تفضل ان تقضي الوقت مع شخصا لا تحبه عن أن تكون بمفردك

Laf arasında ağzımdan kaçmış olabilir oral seks yapmayı sevmediğin yani.
ربما قد ذكرت شيئاً بدون قصدي مثل أنك لا تحبين الجنس الفموي

sevmediğin bir hastan olduğu zaman ne yaparsın?
يا فريجر ما الذي تفعله عندما لا تحب مريضك؟

Şu an birbirimiz için iyi değliz. Bu seni sevmediğim anlamına gelmiyor ve senin de beni sevmediğin anlamına gelmiyor.
ليس من الجيد أن نبقي معًا الآن هذا لا يعني أنني لا أحبكِ، هذا لا يعني أنكِ لا تحبينني

Bir tarafına evliliğimizin sevmediğin taraflarını... diğer tarafına da sevdiğin tarafları yazarsın.
على جانب واحد ما لا يعجبك في زواجنا وعلى الجانب الاخر ما يعجبك

sevmediğin insanlarla yatınca işte böyle olur.
أرأيت ما يحدث عندما تقيم علاقة مع امرأة لا تحبها ؟

sevmediğin sorumluluklar konusunda biraz rahatlarsın.
ستعفيك من المسئولية التى لا تحبها

sevmediğin bir işte çalışıyorsun ve evin bakımını çocuklarla halledebilirim.
-تعمل في وظيفة لا تحبها حتى أكون قادرة على التواجد بالبيت مع الأولاد

Ama eğer üzüntünü artık sevmediğin bir adama karşı beni kullanarak yansıtmanın daha önemli olduğunu düşünüyorsan.
لكن إذا تعتقدين بأنه أكثر أهميةً لإستعمالي لتحويل إحباطك ضد الرجل الذي أنت لا تحبينه

Bu sadece yeteri kadar sevmediğin için oluyor.
تبًا ربما أنتِ لا تحبينه بما فيه الكفاية

Oh, sen sevmediğin herşeye alerjin olduğunu söylersin...
انت تقولين انك تتحسسين لكل شيء لا تحبينه

Bekar olmak bazen yalnızlık anlamına Gelebiliyor ama gerçekten sevmediğin veya saygı duymadığın biriyle ilişki içinde olmaktan iyi.
أعني ، طبعاً العازب يكون وحيداً أحيانا... لكن أفضل من أن تكون في علاقة... مع شخص ما لا تحبه ولا تحترمة

sevmediğin bir işi yapmayı hiç aklından geçirdin mi?
هل فكرتَ بأن تعمل في شئ لا تحبه ؟

Çok yiyip kusmayacak kadar kendini sevmediğin için jelâtinimsi şişko, 6 tonluk göbeğinin patlaması ve etrafa kan, puding, krema, peynirli patates kızartması saçılması.
المقرفة تنفجر و يخرج الدم و الحلوى و الكريمة و البطاطا المقلية فقط لأنك لا تحبين نفسك بالشكل الكافي

Çözmemiz gereken, neden kendini sevmediğin.
مانحن بحاجه لمعرفته هو لماذا انت لا تحبين نفسك

Bırak, yapma! Bu senin onu benim sandığım kadar çok sevmediğin anlamına mı geliyor ?
هل يعنى هذا أنك لا تحب نينا بالقدرالذى تخيلته

Tamam, beni pek sevmediğin ortada.
حسنٌ، من الواضح أنّك لا تحبينني

Bendeki... bende sevmediğin şey neymiş bakalım?
..ما الأمر،لأمر. لأمر الذي لا يعجبك في؟

buluştuğumuz şu ana kadar senden başka kimseyi sevmediğimi biliyorsun... aynı şu ana kadar senin benden başkasını sevmediğin gibi.
أنت تعرف ، إني لم أحب أحداً سواك منذ لحظة التقاءنا تماماً ، كما أنك لم تحب سواي منذ هذه اللحظة

Çok güzel bir evi geçindirmek istiyorsun çok şirin bir evi sonrada sevmediğin bir işte çalışmak zorunda kalıyorsun.
إذا اردت الحصول على منزل جميل منزل جميل جداً إذاً عليك أن تعمل بعمل لاتحبه

Öyle ezik durumdayken onu zerre kadar sevmediğin birine vermen gerektiğini söylerler.
و كيف انحنى؟ ! ، من المفترض أن تعطيه لشخص لا يُعجبك بدون أدنى سبب.

Pornoyu sevmediğin konusunda yalan söylediğini.
-يقصد أنّكَ تكذب ، لكونكَ تحب أفلام الخلاعة .

Senin bile sevmediğin tarafların dâhil.
و الذي سيعجب بكي في كل شيء بالإضافة إلى تلك الأشياء التي لا تعجبك في نفسك

Ben sana sevmediğin insanlarla zorla vakit geçirtmiyorum.
لا أجعلك تقضين وقتا مع أناس أنت لا تحبينهم

Beni sevmediğin için deniz kızı olmaya hakkın olmadığını söyledin.
ألم تقولي بأنه ليس لديكِ الحق لكي تكوني حوريتي الصغيرة لأنكِ لا تحبيني ؟

sevmediğin birisiyle hiç sex y aptın mı?
هل مارستى الجنس من قبل مع شخص لا تحبيه ؟