| Bu insanlar farklı. Maymunlarla seyahat ediyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء البشر مختلفون فهم يسافرون مع القرود |
| Diğer çocukların babaları sürekli seyahat ediyorlar. | Open Subtitles | الأطفال الآخرون عندهم آباء يسافرون طوال الوقت |
| Isı sayesinde seyahat ediyorlar. | Open Subtitles | يسافرون باستخدام الحرارة |
| İki hedefimiz var-- Elizabeth Keen ve Agnes Keen-- bilinmeyen bir yere farklı yollardan seyahat ediyorlar. | Open Subtitles | ... لدينا هدفين (إليزابيث كين) و (آغنيس كين) يُسافرون بطرق مُختلفة لموقع غير معلوم |
| İki hedefimiz var-- Elizabeth Keen ve Agnes Keen-- bilinmeyen bir yere farklı yollardan seyahat ediyorlar. | Open Subtitles | ... لدينا هدفين (إليزابيث كين) و (آغنيس كين) يُسافرون بطرق مُختلفة لموقع غير معلوم |
| - Yok almayım. Neden bunu düşündüğünü anlıyorum. İki beyefendi birlikte seyahat ediyorlar... | Open Subtitles | كلا, لا استطيع استيعاب الامر رجلان يسافران سوية |
| Oh, hayır. Bunu neden düşündüğünüzü anladım. İki beyefendi birlikte seyahat ediyorlar. | Open Subtitles | كلا, لا استطيع استيعاب الامر رجلان يسافران سوية |
| Koloni'deki işçiler her gün Dünya'nın diğer ucuna mümkün olan tek taşıma yoluyla seyahat ediyorlar: "Düşüş." | Open Subtitles | "عُمال المُستعمرة يسافرون يومياً عبر الكوكبمنخلالوسيلةالنقلالوحيدةمُتاحة ... وهي (مصعد الجاذبية ... )" |
| ...saldırganlar bir çocukla seyahat ediyorlar ve çok tehlikeliler. | Open Subtitles | "المهاجمين يسافرون مع قاصر... |