| Ancak insanların ne kadar risk almaları gerektiğine dair sezgileri nereden başladıklarına göre değişebilir. | TED | ولكن حدس الناس حيال الخطر أو كم المغامرة التي يأخذوها يختلف تبعا لما ابتدءوا منه. |
| Çok fazla nedenin ya da çıkarımın yok gibi görünüyordu ama kadın sezgileri buna yakın bir şey. | Open Subtitles | يبدو انك فعلت ذلك بلا منطق او إستدلال ..إنما شيء اقرب إلى حدس الأنثى |
| 40 yıllık meslek hayatım boyunca, sezgileri oğlum gibi olan kimse görmedim. | Open Subtitles | على مدى الـ40 عاماً، لم أعرف أحداً لديه حدس مثل ابني. |
| O doğuştan yetenekli. Olağanüstü sezgileri var. | Open Subtitles | إنها فطرية ، تملكّ غرائز مدهشة |
| Matematik sezgileri kontrol eder ve yaratıcılığı evcilleştirir. | TED | الرياضيات تسيطر على الحدس و ترعى الابداع |
| Annelik sezgileri sıfırdır. | Open Subtitles | ليس لديها غريزة أمومة على الإطلاق |
| En baştan başlamalıyız sezgileri güçlü olmalı, önsezisi olmalı. | Open Subtitles | يجب أن نبدأ من جديد لابد أن يكون شيئاً بديهياً، يُمكن إدراكه بسهوله |
| sezgileri çok kuvvetlidir; ama aynı zamanda bir boz ayının zerafetine sahiptir. | Open Subtitles | هي لديها حدس قوي لكن لها براعة دب اشيب |
| Sen güzel, zeki, sezgileri kuvvetli ve güzel bir kadınsın. | Open Subtitles | أنتِ امرأة جميلة، ذكية ذو حدس جيد و... جميلة |
| - İşte buna beyaz adam sezgileri deniyor. | Open Subtitles | هذا مايسمّونهُ بـ حدس الرجل الأبيض. |
| Marge, kadın sezgileri vardır ve gerçekler vardır. | Open Subtitles | مارج , هناك حدس انثوي وهناكحقائق! |
| Marge, kadın sezgileri vardır ve gerçekler vardır. | Open Subtitles | مارج , هناك حدس انثوي وهناكحقائق! |
| House pislik herifin tekidir ama sezgileri güçlü bir pisliktir. | Open Subtitles | هاووس وغد لكنه وغد مع حدس |
| Kim bilir, belki de gerçekten iyi sezgileri vardır. | Open Subtitles | من يعلم؟ في الحقيقة لديه غرائز جيدة |
| Sağlam sezgileri var. | Open Subtitles | يمتلك غرائز جيدة. |
| Jingim'in sezgileri doğru. | Open Subtitles | غرائز (جينجام) صحيحة |
| O kadar olağanüstü düzeyde sezgileri vardır ki birbirlerinin niyetlerini anlayışları genelde normal açıklamaların ötesinde görünmektedir. | Open Subtitles | لديهم درجة عالية من الحدس لدرجة أن فهمهم لنوايا بعضهم يبدو ليتخطّى التفسير الطبيعى. |
| Bana gerekçe gibi göründü. Kadınların sezgileri her şeyden güçlüdür. | Open Subtitles | الحدس الأنثوي يحتسب في أي شيء وإحساس سيقول لا |
| Yoksa meşhur Caine sezgileri mi? | Open Subtitles | أم كانت غريزة "كاين" الأكثر شهرة؟ |
| Karının sezgileri sayılır mı? | Open Subtitles | هل غريزة زوجتك يعتبر سببا وجيها؟ (آل) إتصلت بك؟ |
| Çünkü George'un çok kuvvetli sezgileri var. | Open Subtitles | لأن جورج ركّز إدراكه اللاشعوري |
| Zeki ve sezgileri yüksek. | Open Subtitles | هي ذكية، بديهية. |