| Sen gürültücü Siddharth mısın? | Open Subtitles | هل أنت سيدهارت ذاته الذي كان يسكر ويخلق ضوضاء في الأرجاء؟ |
| Bayan Sinha, Bay Sinha'nın çok yetenekli olduğunu düşünüyorum. Siddharth'a Kasauli'de oturan arkadaşımdan bahsettim. Her yıl bir resim atölyesine misafirlik ediyor. | Open Subtitles | لقد كنت أخبر سيدهارت عن صديقي الذي يمكث في كاسولي هو يقيم معرضا للرسومات كل سنة |
| Hiçbir şey kaybetmeyeceğinizi düşünüyorsunuz. Ama öyle değil, Siddharth. | Open Subtitles | أنت تعتقد أن كل شئ سير كما تراه لكن الأمر ليس كذلك , سيدهارت |
| Eğer Siddharth´i kurtarırsam, Avni hayatını kaybeder. | Open Subtitles | وإذا انقذت سهيدارت سوف تفقد أفاني حياتها |
| Kötü şeyler oluyor bana, değil mi Siddharth? | Open Subtitles | هناك شيئاً خاطئ بداخلي سهيدارت أليس كذلك؟ |
| Eğer Siddharth burada yaşamak istiyorsa. biz de burada yaşarız. | Open Subtitles | لو أراد سيهدارت العيش هنا إذا فكلنا سنعيش هنا |
| Fakat Siddharth seninle evlendi ve Radha`nin kalbi kırıldı. | Open Subtitles | ولكن سيهدارت تزوجك أنتِ ورادها تحطم قلبها. |
| ilk olarak, Siddharth seninle flört etmeye çalıştı. | Open Subtitles | أولاً .. حاول سيدهارت أن يتقرب منك من جديد |
| Sonra bunu dedim, Merhaba, ben Siddharth. | Open Subtitles | هذا ماقلته : مرحباً أنا سيدهارت لابد أنك كبير |
| Senin işin bitti Siddharth. | Open Subtitles | أنت راحل يا سيدهارت أنت ميت الآن |
| Çünkü o Siddharth'a yeterince yakın değil. | Open Subtitles | لأنها ليست قريبه بما يكفي من سيدهارت |
| Benim Siddharth mı olmamı isterdin. Yoksa o dost. | Open Subtitles | إذا كنت أنا سيدهارت أم فقط صديق له |
| Daha fazla acı taşıyamam Siddharth. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتحمل أي ألم آخر سيدهارت |
| Siddharth Marathe, Dongri'den. | Open Subtitles | سيدهارت مارات، صبي من دونغري |
| Siddharth geri dönüyor diye mutlusun, değil mi? | Open Subtitles | بسبب سعادتك لوصول سهيدارت أليس كذلك ؟ |
| Bak Siddharth, anlaşmaya göre biliyorum ki sarayın sahibi sensin fakat biz burada yaşıyoruz. | Open Subtitles | انظر سهيدارت .. وفقا للتقسيم ... ورغمكونكالمالكالحقيقيللقصر |
| Ve Avni´nin görüşüne göre, Siddharth buranın kralı. | Open Subtitles | وفي نظر أفاني سهيدارت هو الملك هنا |
| Bu nedenle Siddharth´i her an öldürebilir. | Open Subtitles | وبهذا يمكن أن تقتل سهيدارت في أي وقت |
| Eğer Avni´yi kurtarırsam, Siddharth´in hayatını tehlikeye sokmuş olurum. | Open Subtitles | لو أنقذت أفاني , سأخاطر بحياة سهيدارت |
| Demek Siddharth´in anlattığı o cinli kilitli oda bu. | Open Subtitles | إذا هذه هي الغرفة المسكونة التي أخبرني عنها سيهدارت |
| Ben gidiyorum, Siddharth çıkıyor ve herzamanki gibi araba anahtarlarını unutmuş... | Open Subtitles | أنا ذاهبة , سيهدارت سيذهب إلي الموقع وغالباً سينسي مفتاح العربية حسناً |
| Hasta olduğunu benden değil Siddharth´tan öğrenecek. | Open Subtitles | ولكني قد قررت بأن سيهدارت وليس أنا سيجعلها تعي بأنها مريضة نفسية |