| Tıpkı benim, kendimi nefesime dikkat etmeye zorlamayı denemem gibi; onlar da kendilerini sigarayı bırakmaya zorlamayı deneyebilirlerdi. | TED | الآن، تماماً مثل محاولتي لإجبار نفسي لمراقبة أنفاسي، يُمكن للمدخنين محاولة إرغام أنفسهم إلى الإقلاع عن التدخين. |
| Senelerdir sigarayı bırakmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ,حاولت الإقلاع عن التدخين على نحو متقطع منذ سنين |
| Elimde olmadan fark ettim de, sigarayı bırakmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لم أستطـع إغفـال أنّك تحاول الإقلاع عن التدخين |
| Bunu sırf seni sigarayı bırakmaya zorladığı için söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا لأنها تجبرك على الإقلاع عن التدخين. |
| Günde iki paket içerken sigarayı bırakmaya çalışıyorum. Öyle gidiyor. | Open Subtitles | حسنا انا احاول الاقلاع عن التدخين هكذا هو الامر |
| Erken saatler ve sigarayı bırakmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | الوقت باكر وأنا احاول الإقلاع عن التدخين |
| sigarayı bırakmaya çalışıyorsun ama başaramıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول الإقلاع عن التدخين بشكل غير موفق |
| Sana ihtiyacım var Denise. sigarayı bırakmaya çalışıyorum ve annem burada değil. | Open Subtitles | أنا أحتاجك أحاول الإقلاع عن التدخين |
| sigarayı bırakmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يحاول الإقلاع عن التدخين. |
| sigarayı bırakmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول الإقلاع عن التدخين |
| Ne oluyor Tom? sigarayı bırakmaya mı çalışıyor? | Open Subtitles | انها تحاول الاقلاع عن التدخين أم ماذا؟ |
| Norman'ın sigarayı bırakmaya çalıştığını söylüyor. | Open Subtitles | ذلك نورمان يحاول الاقلاع عن التدخين |