| Hayır, "kokainman" ve "Silahı var" kelimeleri arasında bir yerde geldik. | Open Subtitles | لقد دخلنا في مكانٍ ما بين ."متعاطي مخدّرات" و "لديه مسدس |
| Nişancının elinde ateş etmek üzere kafama nişan almış bir Silahı var. | Open Subtitles | القناص كان لديه مسدس يوجهه الي رأسي, علي و شك اطلاق النار علي |
| Pekiala.Silahı var. | Open Subtitles | انه معه مسدس احتاج لجهاز شحن القلب الكهربائية الأن |
| Yani orası Teksas; herkesin Silahı var. | Open Subtitles | . انا اعني , انها تكساس . الكل لديه سلاح |
| Silahı var mı dedim, ceplerini boşalt demedim. | Open Subtitles | قلت لك تأكد بأنه غير مسلح. لم أقل لك أفرغ جيوبه. |
| Silahı var! | Open Subtitles | لن أفعل هذا لو كنت مكانك - ! يحمل مسدس - |
| Küçük bir tavsiye birini rehin alırsan, Silahı var mı diye kontrol etmen yararına olur. | Open Subtitles | سأسدي إليكِ نصيحة، عندما تتخذين أحداً رهينة تفقدي إن كان يحمل سلاحاً |
| Higuchi'nin Silahı var. Şef vuruldu. | Open Subtitles | هيجوتشي لديه مسدس و الرئيس قد أصيب ، هيجوتشي هرب |
| Durell, yere yat, birisinin Silahı var. | Open Subtitles | دوريل،من الأفضل ان تنخفض هناك شخص لديه مسدس |
| Sanırım adamların birinin Silahı var. | Open Subtitles | أعتقد بأن واحداً من هؤلاء . الشبان لديه مسدس في جعبته |
| Ah, Patty, çok iyiydi! Senin erkek arkadaşının bir Silahı var, benim kocamın bir Silahı var. | Open Subtitles | أنت مضحك يا باتي ،حبيبك لديه مسدس .وزوجي لديه كذلك |
| Sanırım Silahı var. | Open Subtitles | لقد كان يراقب السيناتور أعتقد أنه لديه مسدس |
| Sen sola git, ben sağa giderim. İmdat! Silahı var, Silahı var! | Open Subtitles | إذهب من اليسار و أنا من اليمين ساعدوني ، لديه مسدس لديه مسدس |
| Pekiala.Silahı var. | Open Subtitles | انه معه مسدس احتاج لجهاز شحن القلب الكهربائية الأن |
| Biryerlere gidip, birşeyler yapmalıyız, ve onun Silahı var. | Open Subtitles | يجب علينا ان نفعل شىء ما او نذهب لمكان ما و هو لديه سلاح |
| Silahı var. Bu kadar insan varken hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | إنه مسلح ولا نستطيع الاقتراب منه ويوجد الكثير من الناس بالقرب |
| Yere yatın! Herkes yere yatsın! Adamın Silahı var! | Open Subtitles | انبطحوا انة يحمل مسدس |
| Silahı var..burda bi yerde. | Open Subtitles | أنا بخير، لا بأس إنه يحمل سلاحاً وهو هنا في مكان ما |
| Bu adamım Silahı var, dediği her şeyi yapmalısın. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه بندقية عليك فعل ما يقوله بالضبط |
| Avcılar için kolay bir yem ama balon balığının gizli bir Silahı var öyle değil mi? | Open Subtitles | فريسة سهلة للمفترسين لكن السمكة المنتفخة لديها سلاح سري، أليس كذلك؟ |
| Sanırım Silahı var. Beni öldürecek. | Open Subtitles | أعتقد أنّ لديها مسدس . ستقتلنيّ |
| Silahı var! | Open Subtitles | معه سلاح , هيا بنا , إذهبوا هيا |
| Aman Tanrım! Silahı var! | Open Subtitles | يا آلهي إنه يحمل سلاح |
| - Hey, geri dur! - Silahı var! | Open Subtitles | ـ ابق بعيدا يا رجل ـ انه يملك سلاحا |
| Bir Silahı var. | Open Subtitles | كان بحوزته سلاح |
| - Bu adamın Silahı var ve onu bana doğrulttu. | Open Subtitles | لديه مسدّس وقد وجّهه إليّ، إنّه وقحٌ للغاية، |
| Bu ucubelerin bizden fazla Silahı var. | Open Subtitles | هؤلاء المجانين لديهم أسلحة نارية أكثر من ما لدينا |