| silahınla yapmayı düşündüğün şey var ya yanlış olmazdı. | Open Subtitles | ذلك الشيء الذي تفكر به بسلاحك.. لست مخطئا في هذا |
| Ama belki de elinde silahınla başka bir ülkeye gidersen vurulursun. | Open Subtitles | ..لكن ربما ربما لو ذهبت بسلاحك إلى بلد آخر |
| Şerif, sonunda büyük silahınla ateş edebildin. | Open Subtitles | لذا، مدير الشرطة، مدير الشرطة، اطلقت النار من سلاحك الكبير أخيرا. هل كان ذلك مرحا؟ |
| Gizli taşıdığın silahınla Başkan'ın önünde neden bekliyordun? | Open Subtitles | ما سبب وقوفك أمام العمدة مع سلاحك الشخصي القانوني؟ |
| 2 hafta sonra, senin silahınla kendimi vurdum. | Open Subtitles | بعد أسبوعين من الآن أطلقت النار على نفسى من مسدسك |
| Evde çocuklar varken silahınla ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعلين بمسدسك في المنزل مع كل هؤلاء الأطفال؟ |
| Şimdi şu senin silahınla insanları öldürenle aynı kişi. | Open Subtitles | يصدف أن يكون نفس الرجل الذي يتجول ويقتل الناس بمسدس شرطي ما |
| Dyad'e silahınla girip önüne çıkanı vuracak mısın? - Evet. | Open Subtitles | -تدخلين "دياد" بسلاح وتطلقي النار على الناس؟ |
| Kendi silahınla vurulmak için ironi kelimesi kullanılır mı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كانت المفارقة كلمة مناسبة للتعرض للقتل بسلاحك الخاص |
| Onu kendi silahınla korumaya zorlandığını söyledi. | Open Subtitles | ولهذا اضطررتي لحمايته بسلاحك الخاص. |
| Yarın, öğle,... kendi silahınla öleceksin. | Open Subtitles | غدا، في وسط النهار ستموت بسلاحك الخاص |
| Son seferde beni silahınla vuracağını söylemiştin. | Open Subtitles | آخر مره قلتى فيها هذا ضربتينى بسلاحك |
| Yoksa, senin silahınla karşıdaki duvarda birkaç delik açacağım. | Open Subtitles | وغلا سآخذ سلاحك وأطلق بعض الرصاصات بهذا الحائط |
| Umumi tuvalette olsaydın silahınla her tarafa ateş ederdin ama. | Open Subtitles | إذا كان هذا حماما عاما، سوف يكون شوتين 'سلاحك في كل مكان. |
| Bence silahınla yeteri kadar konuştun seni pislik piç. | Open Subtitles | أعتقد أنك قلت بما فيه الكفاية بواسطة سلاحك أيها الاحمق العاهر |
| - Mermiler silahınla uyuşmuyor. Sıyırdın. | Open Subtitles | الرصاص لا يطابق سلاحك أنتَ خارج الورطة |
| Manyak bir kadın, Paris'te senin silahınla öylece dolaşıyor ve durum kontrol altında. | Open Subtitles | إمرأة مجنونه في شوارع باريس تحمل مسدسك وتقول بأنك مسيطر على الوضع؟ |
| Senin silahınla revirden aldığımız kemik kesiciler var sadece. | Open Subtitles | مسدسك ومناشير العظام هذه التي أخذناها من قسم العناية الطبية |
| Pezevengi, gizli görevdeki bir polis memuru senin silahınla öldürüldü. | Open Subtitles | قوادها، الضابط الشرطي السرّي تعرض للإطلاق النار بمسدسك |
| Shane! Ona silahınla vurdun! Senden nefret ediyorum! | Open Subtitles | شاين ، لقد ضربته بمسدسك ، أكرهك |
| Hey Asyalı orospu, partime kendi partinmiş gibi öylece dalamazsın ve o sikik silahınla benim mekanımda gürültü yaratmaya hakkın yok. | Open Subtitles | مهلا، أنت الكلبة الآسيوية، لا يمكنك تأتي فقط في حزبي بمسدس سخيف، يتصرف كما لو كنت تملك المكان. |
| Beni hayali silahınla ve hayali kurşunlarınla vuracak mısın? | Open Subtitles | هل سترديني بسلاح الخيالي ورصاصاته الخيالية؟ -كيف تفعلين هذا؟ |