| Dağlarda gizlenmiş silahlı adamlar hala faşist rejimle başa çıkmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | أثناء اختبائهم بالجبال استمر رجال مسلحون في محاربة النظام الفاشيستي الجديد |
| silahlı adamlar az önce saldırıp, Terminal 1'i ele geçirdiler. | Open Subtitles | هاجم رجال مسلحون المطار للتو وسيطروا على صالة الركاب الأولى |
| silahlı adamlar binayı ele geçirip insanları rehin aldılar. | Open Subtitles | رجال مسلحون سيطروا على المكان و إتخذوا رهائن |
| - Bu da demektir ki artık ordunun bir parçası olarak resmen varlığımızı sürdüremeyiz, ama burada nereye baksam her yerde silahlı adamlar görüyorum. | Open Subtitles | وهذا يعني رسميا اننا لم نعد موجودين كهيئة مسلحة مع ذلك أتطلع في كل مكان هنا اليوم أرى الرجال المسلحين |
| Ortadan yok olmadım, rızam olmadan, silahlı adamlar tarafından kaçırıldım. | Open Subtitles | لم أختفي، لقد أختطفت رغماً عني من قبل رجال مسلحين |
| Ortalık harap olmuş durumda... silahlı adamlar kaçış yolunu açmak için polislere ateş etmeye devam ediyorlar | Open Subtitles | إن الخراب فظيع... بينما الرجال المسلحون يستمرون فى إطلاق النار على الشرطة كما يحاولون ايجاد طريقهم للهرب. |
| Kadın yemek yerken silahlı adamlar tarafından korunuyor, tamam mı? | Open Subtitles | رجال مسلحون كانوا يحرسون تلك المرأة بينما كانت تتناول الغداء، حسناً؟ |
| silahlı adamlar beni alıp bir çeşit hükümet tesisine götürecekler. | Open Subtitles | رجال مسلحون سيخفونني بعيدا الى منشأة حكوميه |
| Çalılıklarda silahlı adamlar. Her aracın altında bir bomba. | Open Subtitles | رجال مسلحون في الأنحاء قنبلة تحت كل عربة |
| Hatta şimdi, emirler telefonda bağırılmıştır ve eli silahlı adamlar yola çıkma üzeredir. | Open Subtitles | و لا بد أن الأوامر قد بدأت تصلهم عن طريق هواتفهم و رجال مسلحون -في طريقهم إلى هنا |
| Yalnız değil. Yanında silahlı adamlar var. | Open Subtitles | أنه ليس لوحده هناك رجال مسلحون معه |
| Kasabada silahlı adamlar varmış. | Open Subtitles | هناك رجال مسلحون في كل المدينة |
| silahlı adamlar ve yaralı rehinelerimiz var. | Open Subtitles | لدينا رجال مسلحون ، رهائن مجروحين. |
| silahlı adamlar her an burada olabilirler. | Open Subtitles | رجال مسلحون سيصلون هنا خلال ثوان |
| "11 Mayıs tarihinde, Marsala sahilinde silahlı adamlar karaya çıktıklarında korsanca bir saldırı eylemi gerçekleşmiştir. | Open Subtitles | قام القراصنة بعملية اعتداء في11مايو.. عندما نزل رجال مسلحون إلى "مارسالا..." |
| Evde silahlı adamlar var, çocuk kaçırma olayı olabilir. | Open Subtitles | يوجد العديد من الرجال المسلحين بالمنزل من المحتمل أن تكون حالة الاختطاف |
| Yanımda silahlı adamlar ve askerler var. | Open Subtitles | وهناك الكثير من الرجال المسلحين بالزي العسكري معي. |
| silahlı adamlar... Tüm giriş, çıkışları ve çatıyı koruyorlar mı? | Open Subtitles | هؤلاء الرجال المسلحين هنا، هل يحمون المدخل والسطح؟ |
| Dışarıda amaçları kesinlikle ona zarar vermek olan silahlı adamlar var. | Open Subtitles | ثمة رجال مسلحين بالخارج وهدفهم إلحاق الأذى بها |
| silahlı adamlar eşliğinde kasabamıza giriyorsanız hangi amaçla geldiğinizi belirtmelisiniz. | Open Subtitles | لو كنتَ ستسير في بلدتنا مع صحبة رجال مسلحين فسيكون عليك أن تقول ما هو غرضك |
| Bazı silahlı adamlar ve görünüşe göre bir yamyamla birlikte efendim. | Open Subtitles | إنه بصحبة رجال مسلحين وآكل لحوم البشر على ما يبدو |
| Yeterince uzun avlanan ve bundan hoşlanan silahlı adamlar başka hiçbir şeyi gerçekten umursamaz." | Open Subtitles | و أولئك الذين طاردو الرجال المسلحون طويلا بما فيه الكفاية و أحبوه لم يهتمو حقا لأي شيء أخر". |