| Görünüşe göre, ülkesinden bir grup insan, silahsızlanma ihtimalinden rahatsız olmuş ve kendi silahlarını temin etmeye karar vermişler. | Open Subtitles | على ما يبدو أن فئةً قليلة داخل بلاده كانت قلقةً عن إمكانية نزع السلاح وقرروا بأخذ زمام الأمور بأيديهم |
| Birkaç hafta içinde ululsal kongre senelerdir kabul edilmeyen silahsızlanma tasarısını onayladı. | TED | وفي غضون أسابيع ،وافق المؤتمر الوطني لدينا على مشروع قانون نزع السلاح الذي كان ضعيفأ منذ سنوات. |
| Ortak düşümüze kavuşmamıza bir saat kaldı: silahsızlanma ve dünya barışı. | Open Subtitles | ساعة واحدة لكِلانَا لإنْجاز نزع السلاح الكليّ و السلام للعالمِ. |
| Bu çağrı için dünya liderleri tartışmaya katılmak hakkını nükleer silahsızlanma. | Open Subtitles | ولذلك أدعوا زملائي قادة الأمم للإجتماع حالاً كي نناقش إلغاء التسليح النووي |
| Ve o yani ben, dikkatinizi verin sizi buraya evrensel bir silahsızlanma amacıyla çağırdım. | Open Subtitles | و هو، أنا و أنتم معيّ، طلب منكم المجيء إلى هنا بهدف إلغاء التسليح النووي العالمي. |
| Moskova'da bir kaç yaşlının silahsızlanma pazarlığında avantajlarımızı satmasından daha iyi. | Open Subtitles | أفضل من ترك رجال عجائز يتحكمون فى موسكو المُساومه هى ميزةٌ لنا فى محادثات نزع السلاح |
| Londra Nükleer silahsızlanma Merkezi'ne teslim etmeliyiz sanırım. | Open Subtitles | كنت أفكر في إمكانية التبرع بها لمركز نزع السلاح النووي في لندن |
| Süper güçlerin silahsızlanma müzakerelerinin başlatılması ile, Rus halkı, onların başarılı olması için oldukça istekli. | Open Subtitles | و قد بدأت الدول العظمى محادثات نزع السلاح, و يتطلع الشعب الروسي إلى نجاحهم في ذلك |
| Birleşik Devletler ve Bandar Cumhuriyeti arasındaki silahsızlanma anlaşması... | Open Subtitles | اتفاقية نزع السلاح بين الولايات المتحدة و جمهورية باندار |
| silahsızlanma yolunda on yıllardır katedilen yolu silip atacaksın. | Open Subtitles | أي أنك تضيع عقوداً من التقدم الذي أحرزناه في نزع السلاح بلا جدوى |
| O nükleer savaş tehdidi ve nükleer silahsızlanma sorularının matematikten daha önemli olduğuna ve matematikle uğraşmaya devam eden insanların bu tehditle yüzleşmek yerine dünyaya zarar verdiklerine inanıyordu. | Open Subtitles | آمن بأن تهديد الحرب النووية وقضايا نزع السلاح النووي كانت أكثر أهمية من الرياضيات والأشخاص المستمرين في ممارسة الرياضيات |
| - Yasal dokunulmazlık. Karşılıklı silahsızlanma. - Silahsızlanmak mı? | Open Subtitles | حصانة قانونية، نزع السلاح للطرفين - يجب أن أنزع سلاحي؟ |
| - Yasal dokunulmazlık. Karşılıklı silahsızlanma. - Silahsızlanmak mı? | Open Subtitles | حصانة قانونية، نزع السلاح للطرفين - يجب أن أنزع سلاحي؟ |
| Yanılmıyorsam, üs boşaltıldığında tüm silolar silahsızlanma anlaşmasına göre betonla doldurulmuştu. | Open Subtitles | إفلعم يصحّح , theywere كلّ المملؤون بالخرسانة... في الإتفاقية بمعاهدة نزع السلاح عندما القاعدة كانت decommissioned. |
| - General Miguel Grande aniden Orta Asya'da yapılan... - ...silahsızlanma konferansına katılma kararı aldı. | Open Subtitles | لقد قرر الجنرال (ميغيل غراندي) فجأة المشاركة في (آسيا الوسطى) في مؤتمر نزع السلاح |
| Nükleer silahsızlanma Kampanyası adından. | Open Subtitles | يدعى "مؤتمر نزع السلاح النووي". |
| "Nükleer silahsızlanma Gençlik Konferansı" | Open Subtitles | "مؤتمر نزع السلاح النووي الشباب". |
| Ve Ukrayna'da nükleer silahsızlanma konusu konuşuldu. | Open Subtitles | والقادم يتكلم بشأن نزع السلاح ... النووي في "أوكرانيا". |