| Demek istediğim, bir saniye önce sen Zack Siler, sınıf başkanı, sıra dışı atletsin. | Open Subtitles | للحظة انت تبدو " زاك سيلر " عميد الصف ومصارع مرموق سافل كبير |
| Bir saniye sonra, sen Zack Siler, kancık birisin. | Open Subtitles | وفجأة تصبح " زاك سيلر " الذي لا يكف عن التذّمر |
| Çavuş Siler ve bakım ekibini hemen geçit odasına istiyorum. | Open Subtitles | السيرجنت سايلر و فريق الصيانة إلى حجرة الطاقة |
| Siler, ekibinin bunu bir saatte halledebileceğini söyledi. | Open Subtitles | سايلر يقول أن فريقه يمكنه عمل ذلك في ساعة |
| Siler. Baş Çavuş Siler. | Open Subtitles | * سيلار * رقيب أول * سيلار* |
| Yaptığın iyi işler, kötü işleri Siler biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم ان العمل الصالح يمحي العمل الخاطىء ؟ |
| Olay öncesi hafızayı Siler, sonrakini değil. | Open Subtitles | يمكن ان يمحو الذكريات قبل الحادثة و ليس فقط بعدها |
| Eve her girişinde ayakkabılarını Siler, ve daha anlatılacak bir sürü şeyi var. | Open Subtitles | و يمسح دائماً حذائه قبل دخوله للمنزل و هذا يعني الكثير |
| İyi geceler, Siler. | Open Subtitles | ليلة سعيده , سايلور |
| Zack Siler burada mı? | Open Subtitles | هل يوجد بين الحضور شخص يدعى " زاك سيلر " ؟ |
| - Hey, Siler, naber? | Open Subtitles | " سيلر " هل الأمور على ما يرام ؟ |
| Siler yaralandı. İşe yaradı mı? | Open Subtitles | سيلر , هل أدت لنتيجة ؟ |
| Siler'a ana kesiciyi çekmesini söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك إخبار سايلر أن يقطع الطاقة |
| - Hammond. - Ben Çavuş Siler, efendim. | Open Subtitles | هاموند هنا السيرجنت سايلر يا سيدى |
| Ben Çavuş Siler. Hazırız. | Open Subtitles | نعم, هنا الرقيب سايلر نحن جاهزون. |
| Siler, dışarıyı çevirebilir misin? | Open Subtitles | (سيلار)، أيمكننا الإتصال بالخارج؟ |
| Dayan, Siler. | Open Subtitles | تأهب يا (سيلار) |
| Ve deniz Siler kumsaldan ayrılmış aşıkların ayak izlerini... | Open Subtitles | والبحر يمحي عن الرمال دعسات أقدام العشاق المفترقين |
| Her gece bir titreşim gönderirler bu da hayatlarından son 24 saatini Siler. | Open Subtitles | يرسلون نبض كل ليلة، الذي يمحو ال 24 ساعة الماضية من ذاكرتهم. |
| Ama diğeri duvar Siler gibi ileri geri götürüyor. | Open Subtitles | لكن الآخر يمسح ذهابًا وإيابًا، كما لو أنه يمسح جدارًا. |
| - Siler'dı. | Open Subtitles | - لقد كان سايلور -- |
| Büyü hafızayı zamanla Siler ama karmaşık bir büyüdür. | Open Subtitles | تعويذة فقد الذاكرة تمحي الذاكرة تدريجيًا مع الوقت ولكن هذا السحر معقد، أنا... |
| Çavuş Siler. | Open Subtitles | رقيب (سيلير) |
| Herife baksana! Eğer ona hanım evladı dediğini öğrenirse ayağını yüzüne Siler. | Open Subtitles | انظر إليه، لايعرف ما الذي تقوله، وإلا كان سيمسح قدميه في وجهك |
| Bir eliyle seni okşarken ötekiyle yüzünü Siler. | Open Subtitles | بينما يداعبك بإحدى يديه يمسك منديلاً ويمسح وجهه |