"simbiyotik" - Translation from Turkish to Arabic

    • تكافلية
        
    • التكافلية
        
    Ama sadece bu da değil, biyolojiyle aramızda nasıl bir simbiyotik (karşılıklı fayda sağlayan) ilişki geliştirebileceğimizi düşünmeye başlayacağız. TED وليس هذا فحسب، بل سنبدأ فى التفكير حول كيفية تطوير علاقات تكافلية مع الطبيعة.
    Sörfçü ve ona şekil veren arasında oldukça simbiyotik bir ilişki var. TED إنها علاقة تكافلية للغاية بين من يُركمج ومن يصنع ألواح الركمجة.
    Bizim ona ihtiyacımız var. Bu karşılıklı simbiyotik bir ilişki. Open Subtitles ونحن نعتمد عليها إنها علاقة تكافلية مشتركة
    yaşamın simbiyotik bağlantılarını anlayarak güçlenip gerçeklerin meydana gelmiş tabiatını rehber aldıktan sonra yapamayacağımız veya başaramayacağımız hiçbir şey yoktur. Open Subtitles مسلحين بفهمنا للروابط التكافلية في الحياة مـُوجّهين بالطبيعة الناشئة للواقع, لا يوجد شيء لا يمكننا تحقيقه.
    Sadece simbiyotik bakteri kültürüyle ve mayayla yapılan lezzetli, içilebilir mantar yetişen bir çay. Open Subtitles آه , إنه مجرد شاي مصنوع من العلاقة التكافلية من البكتريا والخميرة التي تنمو نوع من الفطريات الصالحة للشرب اللذيذ
    Ben kendi alanımda, insan ve makine arasındaki simbiyotik ilişkinin ortak bir nokta bularak daha iyi karar vermemizi sağlayacak olan yapay zekâ için yeni sınırları keşfediyorum. TED الآن، في عملي، أسكتشف آفاقًا جديدة في الذكاء الاصطناعي، حيث العلاقة التكافلية بين الإنسان والآلة بامكانها إيجاد قاعدة مؤثرة تعيننا على إيجاد قرارات أفضل.
    Burada simbiyotik bir ilişki var, kuşların ya da arıların uçuşları olsun, karşılığında bir şey alırlar, ve bu karşılığında aldıkları şey genel olarak nektardır. TED انها علاقة تكافلية سواء كنا نقصد .. الحشرات او النحل او الطيور وكل تلك تأخذ شيئاً آخر مقابل قيامها بذلك والمكافأة هي رحيق الازهار
    Çünkü bütün istedikleri simbiyotik bir ilişkiydi. Open Subtitles لأنه كل ما أرادوه هو علاقة تكافلية
    ve hemen bütün parazitler gibi tehlikeli olarak başlıyor, ama sonradan evrimleşiyor ve uyum sağlıyor ve bu yeni parazitle simbiyotik yeni bir ilişki kuruyoruz. TED و كما كل الطفيليات , قد تكون خطرة و لكن بعد ذلك, قد تتطور بالتعوان معنا و ينتهي بنا الحال معاً في علاقة تكافلية مع هذه الطفيليات الجديدة .
    Bu simbiyotik bir ilişki. Open Subtitles إنها علاقة تكافلية
    Bu simbiyotik bir ilişki. Open Subtitles إنها علاقة تكافلية
    Bu simbiyotik bir anlaşma. Harika. Open Subtitles انها صفقة تكافلية عظيم
    Bu, güzel bir simbiyotik ilişki gibi. Open Subtitles إنهما مثل علاقة تكافلية جميلة
    Onun simbiyotik ilişkisi. Open Subtitles إنها علاقة تكافلية
    Kırmızı noktaların hepsi mercan dokusunda yaşayan güneş ışığını her ikisininde kullanabileceği şekere dönüştüren simbiyotik algler ve mavi noktarın hepsiyse koruyucu bakteriler. TED جميع الدوائر الحمراء هي الطحالب التكافلية التي تعيش بداخل الأنسجة المرجانية، تحول أشعة الشمس إلى سكريات بإمكانهم استخدامه سوياً، وجميع النقاط الزرقاء هي البكتيريا الحامية.
    Lütuf insanoğluyla simbiyotik bir ilişki içerisinde. Open Subtitles تكون " النعمة " من العلاقات التكافلية مع الجنس البشري
    simbiyotik ilişkimiz devam ettirmeye dört gözle bakıyorum. Open Subtitles أتطلع قدماً لأكمال علاقتنا التكافلية
    - simbiyotik ilişki. - Sağ. Open Subtitles العلاقة التكافلية - صحيح -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more