| Jim Simons: NSA -- yani Ulusal Güvenlik Ajansı -- aslında tam olarak çağırmadılar. | TED | جيم سيمونز: لم تقم في الحقيقة وكالة الأمن القومي وهي وكالة الأمن القومي الأمريكي بالاتصال بي فعليا. |
| Belki parayı Bayan Simons'a götürüp ona her şeyi anlatmıştım ve para ondaydı. | Open Subtitles | ربما أخذتها للسيدة العجوز سيمونز. وأخبرتها بذلك والنقود كلها هناك |
| Diyelim ki süt parasını ben çaldım, ama Bayan Simons da onu benden çaldı. | Open Subtitles | دعنا نقول بأنني سرقت مال الحليب لكن العجوز سيمونز عادت سرقته مني |
| Bu soruyu bana sormana sevindim, çünkü eğer Simons ya da Bradlee'ye sorsaydın sana şöyle derlerdi: | Open Subtitles | أنا مسرور أنك سألتني أنا هذا السؤال سبب سروري هو: هو أنك لو كنت سألت سايمونز أو برادلي لقالا: |
| Bob Simons iflas etmiş bir iş adamıydı. Ortağının çocuğunu kaçırmıştı. | Open Subtitles | بوب سايمون كان كان رجل أعمال مفلس خطف ابنة شريكه |
| Benim kararım bu Simons. Benim! Hazır olduğumda da yapacağım amına koyayım. | Open Subtitles | إنه قراري أنا يا (سايمنز)، قراري وحدي وسأتخذه حين أكون جاهزة لذلك |
| Tıpkı Carver Tech ve Blackthorne Simons'ı görmeye gideceğin gibi. | Open Subtitles | كما ستذهب لرؤية شركة كارفر التقنيّة وكذلك شركة بلاكثورن سايمونس |
| Sağ ol Nico. Simons'a da kartını gönder bence. | Open Subtitles | اشكر اخيك نيكو تستطيع ان ترسل بطاقة سيمونز ايضًا |
| Simons beni birinin arka kapdan kaçak girdiğine dair uyardı. | Open Subtitles | سيمونز يبلغني شخص كسر في من خلال الباب الخلفي. |
| Belki de ertesi hafta, Bayan Simons... okula geldiğinde üstünde yepyeni bir etek vardı. | Open Subtitles | وربما الأسبوع التالي ... السيدة العجوز سيمونز كان عندها تلك التنورة الجديدة ... عندما جاءت للمدرسة |
| Ben, İlk İnsan Okulu' nun müdürüyüm. İsmim Prudence Simons. | Open Subtitles | وأنا سيمونز الحكمة مدير المدرسة "مبكرا البشرية". |
| Ama Binbaşı Simons'ın uzaya çıkmasına yardım eden pek çok kişi var. | Open Subtitles | ولكن... هناك الكثير من الناس ساعدوا الرائد سيمونز ليصعد إلى الفضاء، |
| Simons ailesi hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacımız var, ...Alex'den başlayabiliriz. | Open Subtitles | أود الحصول على صورة أكثر دقة لعائلة (سيمونز), نبدأ ب (أليكس). |
| Jim Simons! | TED | كان معنا جيم سيمونز. |
| Ben Hakim Simons'ı arıyorum. Arama emri çıkarttıracağım. Hata yapıyorsunuz. | Open Subtitles | -سأتصل بالقاضي (سيمونز)، للحصول على التفويض |
| Binbaşı David Simons, bir alüminyum kapsülde yerini alacak ve şimdiye kadar hiçbir insanın erişemediği kadar yükseğe çıkacak. | Open Subtitles | سينطلق أخيراً إلى السماء. الرائد ديفيد سايمونز يجلس داخل منتجان منفذان سارا تيمبرمان كارل بيفيرلي |
| Bilmiyorum. Ama Simons eğer ilgilenirsem.. | Open Subtitles | لا أعلم، لكن (سايمونز) قال إن أردت الاشتراك |
| Simons'un tek öğrenebildiği, hastanedeymiş. | Open Subtitles | كل ما استطاع أن يعرفه (سايمونز) أنه بالمستشفى |
| Binbaşı Simons, kariyerinin en yüksek noktasına erişmek üzeresin. | Open Subtitles | أيّها الرائد سايمون أنت على وشك. بلوغ مرحلة متقدمة في حياتك المهنية. |
| Connor Wilson adında bir adamın peşindeyiz nam-ı diğer Robert Simons. | Open Subtitles | نحن نتعقب شخصا يدعى (كونر ويلسون) معروف ايضاً بإسم (روبرت سايمون) |
| Saatlerden bir tanesi Robert Simons adında birinde diğeri de Max Serle'de. | Open Subtitles | احدى الساعات مع رجل يدعى روبرت سايمون) والاخرى) (مع (ماكس سيرل |
| Luther Simons'ın işi tamam. | Open Subtitles | أغلقت لتوي مع (لوثر سايمنز). (بروك) معنا. |
| "Mrs.Simons'un"; "Yaratık 1,2 ve 3'ün" ve "Ted'in Büyükannesinin" bir bölümü için yapılan çağrı. | Open Subtitles | (إنه إعلان مفتوح للقيام بدور السيدة(سايمونس (إيلين) الجزء الأول والثاني والثالث، و(جدة تيد) |
| Yani seninle Simons arasında birşeyler var değilmi? | Open Subtitles | أعني، أنت وسيمونز هي الشيء. الصحيح؟ |