| Onu her gördüğümde sinirden patlayacak gibi oluyorum. | Open Subtitles | كلّ مرّة أراه فيها يجعل ضغط دمي يشتاط غضباً |
| Bunu duyan Halife sinirden küplere bindi... .. ve İbn el-Heysem'in idamını emretti. | Open Subtitles | عندما سمع الخليفة ذلك استشاط غضباً "وأمر بإعدام "ابن الهيثم |
| Eğer sinirden çıldıracaksa benim elimden bir şey gelmez. | Open Subtitles | لا يسعني أن أفعل شيئاً بشأن انزعاجها. |
| Eğer sinirden çıldıracaksa benim elimden bir şey gelmez. | Open Subtitles | لا يسعني أن أفعل شيئاً بشأن انزعاجها. |
| İnsan denekler kullanılmasına izin vermediklerinde, sinirden deliye döndü. | Open Subtitles | عندما رفضوا السماح له بإجراء التجارب البشرية أصبح مغضبا |
| İnsan denekler kullanılmasına izin vermediklerinde, sinirden deliye döndü. | Open Subtitles | عندما رفضوا السماح له بإجراء التجارب البشرية أصبح مغضبا |
| Ağlayabilirim ama üzüntüden veya sinirden değil seninle bu tartışmayı yapmaktan. | Open Subtitles | لكنهم ليسوا دموع الحزن أو من الغضب لكن فقط بسبب أني اقوم بهذه المناقشة معك رجاء، لا تختلقي شجار |
| - Ve o sinirden çatladı. | Open Subtitles | و هي امتلئت غضباً |
| Şimdi duracak olursa sinirden güçten düşüp Jim Vance'e yem olurmuş. | Open Subtitles | يقول إنْ لم يتوقف الآن وسيتشيط غضباً وعاجزاً حين يأتى (جيم فانس) كى يقتله |
| Arthur sinirden deliye döndü. | Open Subtitles | آرثر ) يشتاط غضباً كالنار الهائجة) |
| sinirden titriyorlar. -Bakın, titriyor. | Open Subtitles | انها ترتعش من الغضب انه يرتعش غضبا |
| sinirden titriyorlar. -Bakın, titriyor. | Open Subtitles | انها ترتعش من الغضب انه يرتعش غضبا |