| Yani, siz wigger filan mısınız, bu tarzı siyahlardan mı aldınız? | Open Subtitles | إذا، هل انتم جميعكم شخصيات تحاولون ان تستعيروا من السود ؟ |
| Aynı zamanda, eğitim alanının her kademesinde beyazlar siyahlardan daha uzun yaşıyor. | TED | في نفس الوقت، في كل مرحلة من مراحل التعليم نجد أن عمر البيض أطول من عمر السود. |
| O harcadığın parayı eroinman siyahlardan alıyorsun pezevenk! | Open Subtitles | الكثير من السود المساطيل يعطونك المال الذي تنفقه يا قواد |
| Tanrım, bu ülkede yapılmış ne varsa hepsi siyahlardan çok Afrikanerlerin uğraşıyla yapılmış şeylerdir. | Open Subtitles | رباه، ما تم بناءه هنا على قدر ما كدح الأفريكان مما فعله السود على الإطلاق |
| Eğer söyleyecek bir şey bulamazsanız sizin için beyazların siyahlardan farklarıyla ilgili espriler hazırladım. | Open Subtitles | فأقرا بعض النكات التي كتبتها لك عن الاختلافات بين البيض والسود |
| Bay Tanny Brown dövdü. Everglade'in siyahlardan nefret eden polisi. | Open Subtitles | بواسطة السيد تانى براون، ضابط الشرطة كاره السود في مقاطعة إيفرجليد. |
| Bu şey üstümdeyken oraya gidersem siyahlardan birisi beni öldürür. | Open Subtitles | إذا ذهبت للخارج وانا مُرتدي هذا,أحد الرجال السود سيقتلني |
| siyahlardan oyun kurucu değil, top tutucu olur. | Open Subtitles | السود يستلمون أفضل مِنْ لاعبون خلف الوسطِ. |
| siyahlardan oyun kurucu değil, top tutucu olur. | Open Subtitles | السود يستلمون أفضل مِنْ لاعبون خلف الوسطِ. |
| Querns'in sadece siyahlardan olusan bir ekip kurmasi seni rahatsiz etmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يُزعِجُكَ أنَ كورينز يُؤَلِفُ طاقَماً مِنَ السود حَصرياً؟ |
| Emekli olup maaş alabilecek kadar uzun yaşayan siyahlardan biri ol. | Open Subtitles | كن أحد السود القلائل الذين يعيشون لجمع التأمين الاجتماعي |
| Joy yanılmış. Babası siyahlardan nefret etmiyormuş, onları seviyormuş. | Open Subtitles | جوي كانت مخطئة إن بازز لايكره الأشخاص السود |
| Amerika'da siyahlardan nefret ettiklerinden çok Yahudilerden de nefret ettiler. | Open Subtitles | في أمريكا، كما كرهوا السود فقد كرهوا اليهود أكثر |
| siyahlardan aletleri büyük olduğu için korkuldu. | Open Subtitles | ربما كانوا خائفين من السود لكبر أعضائهم التناسلية |
| Kimsenin artık siyahlardan korkmadığına inanamıyorum. Ebene, Obama! | Open Subtitles | لم يعد هناك أحد يخاف الرجال السود تبا لك يا أوباما |
| Yok, ben özellikle sizin halktan bahsediyordum, siyahlardan. | Open Subtitles | حسناً, كنت أفكّر تحديداً بجماعتكم, أنتم أيها السود |
| siyahlardan ve Latin kökenlilerden korkan salaklardan değilim. | Open Subtitles | ولست غبياً يخاف السود والأميركيين اللاتينيين. |
| siyahlardan ve Latin kökenlilerden korkan salaklardan değilim. | Open Subtitles | ولست غبياً يخاف السود والأميركيين اللاتينيين. |
| Herif siyahlardan çalıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يسرق من السود, السبب الوحيد لكى يسرق السود من... |
| Yahudilerden fazla, siyahlardan, homoseksüellerden, NRA üyelerinden, lobisi olup pek çok şeyi elde... edebilen insanlardan bile. | Open Subtitles | لهى أقلّية ضخمة إنها أكبر من عدد اليهود والسود والشواذ والجماعات التى تنادى بحق امتلاك السلاح هناك كثير من الناس لديهم جماعات ضغط |