| size karşı annenizin tarafını tuttuğu zaman kendinizi ihanete uğramış ve sevgisiz hissettiniz. | Open Subtitles | و حين قام باتخاذ جانب أمك ضدك شعرتى بالخيانة و أنك غير محبوبة |
| Bakın, size karşı herhangi bir dava ispatı için burada değiliz Teğmen. | Open Subtitles | اسمع، نحن لسنا هنا لإثبات اي نوع من الإتهام ضدك ايها الملازم. |
| Tanımadığım bir adam gelip size karşı şahitlik etmemi istedi. | Open Subtitles | رجل لم أرى وجهه، جاء ليخبرني إن كنت سأشهد ضدك |
| Bunu fiili bir komplo olarak görürsünüz politik ve finansal güçleri olan insanlar size karşı çalışmaktadır. | TED | سترونه كشيء تآمري فعّال. حيث أصحاب النفوذ والمال سيعملون ضدكم. |
| Eğer biri size karşı bir suç işlerse bedelini bin misliyle ödemeli! | Open Subtitles | اذا رجل أرتكب جريمة ضدّك هو يجب أن يدفع الثمن آلاف المرات |
| Bunu size karşı kullanacağımı düşünmeyin. Hanımefendilerin üzerimde pek bir etkileri yoktur. | Open Subtitles | لا تظني أني آخذ هذا ضدكِ فاالسيدات المهذبات لا يسحرنني |
| Sanırım karınızın size karşı çıkarttığı uzaklaştırma emri bu planınızı biraz sekteye uğratıyor. | Open Subtitles | أتصور أن أمر تقييدي قدمت زوجتك ضدك يعيق التي تخطط إلى حد ما. |
| Söyleyeceğiniz her şey mahkemede size karşı delil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | أي شيء تقوله أو تفعله يمكن وسيستخدم ضدك في المحكمة |
| Söyleyeceğiniz her şey mahkemede size karşı delil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | ،أي شيء ستقولينه يمكن أن وسوف يستخدم ضدك في المحكمة |
| Bunu size karşı bir davası olmadığı için teklif ediyor. | Open Subtitles | هو يعرض عليك هذا فقط لأن ليس لديه قضية ضدك |
| Eğer prezervatif taşırken tutuklanırsanız bunun size karşı kullanılacağını düşünün. | TED | تخيل لو تم ضبطك وأنت حامل لواق ذكري، سيتم استخدامه ضدك. |
| Efendim kardeşiniz size karşı Mısır'lıların yanında savaşıyor | Open Subtitles | مولاى ، إن أخاك قد انضم لقوات المصريين ضدك |
| Bilirsiniz birçok insan bunları size karşı kullanır. | Open Subtitles | تعرف، الكثير من الناس يحملون تلك الأشياء ضدك |
| Mevcut koşullar altında, çok geçmeden... uzun süredir ödenmemiş borçlardan dolayı size karşı... sayısız ilam çıkarılacaktır. | Open Subtitles | وفي الظروف الحالية سيكون هناك قريباً أمور قضائية غير معدودة ضدك ديون طويلة |
| size karşı savaştığım için Allah beni affetsin. | Open Subtitles | أدعو الله أن يغفر لي الأوقات التى حاربت فيها ضدك |
| Nükleer silahlarınızdan biri size karşı kullanıldı. | Open Subtitles | أحد اسلحتكم النووية، قد تم استخدامه ضدكم |
| Dünya bazen size karşı durabilir ama ben her zaman yanınızdayım. | Open Subtitles | يمكن أن يكون العالم ضدكم في بعض الأوقات لكنكم ستجدوني دائماً نصيراً لكم |
| Eğer onu size karşı kullanırsa, inanın bana, ...siz ve CEO arkadaşınız boğazınıza kadar boka batmış olacaksınız. | Open Subtitles | وعندما ستستخدمه ضدكم وصدقني ستفعل هذا سينتهي أمرك أنت وصديقك المدير |
| Umarım size karşı başkanlık adaylığına girme kararım ilişkinizi etkilememiştir. | Open Subtitles | آمل ألّا يؤثر قراري بخوض انتخابات العمدة ضدّك على صداقتكما. |
| Servisimiz bir ihbar aldı. size karşı bir komplo hazırlığına girişilmiş. | Open Subtitles | دائرتنا قد تلقّت تحذيراً، هناك مؤامرة قادمة ضدّك |
| Bu fotoğrafları çekmiş, size karşı kullanılabilecek kanıtlar toplamış. | Open Subtitles | والتقط هذه الصور كان يجمع الأدلة ليستعملها ضدكِ |
| Halkı size karşı çevirmeye çalışıyor olabilirler. | Open Subtitles | من الممكن أنهم قرروا محاولة قلب العامة ضدّكم |
| size karşı çok borçlu olacak. | Open Subtitles | ستدين لك بالولاء تماماً |
| Ayrıca Büro sadece size karşı sorumlu olacak, efendim. | Open Subtitles | أن تكون الدائرة في إنصياع تام لك وحدك، يا سيّدي... |
| O zaman Billy Darley'nin size karşı öfkeden kudurmasına sebep olmayı nasıl becerdiniz? | Open Subtitles | حسناًً، لماذا لا تخبرني كيفك جعلت بيلي دارلي) غاضباً منك إلى هذا الحد؟ ) |
| Kurbanımız size karşı yasaklama emri çıkarmış. | Open Subtitles | كان لدى ضحيّتنا أمر بمنع الإقتراب ضدّكِ. |
| size karşı herhangi bir kötülük ya da herhangi bir şey beslemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتمني لكم يا رجال أي مرض أو أي شئ مثل هذا |
| Doktor Weir, size karşı saygımın sonsuz olduğunu biliyorsunuz ama UİD'ye göre şu an ayın elemanı sayılmazsınız. | Open Subtitles | أنا أكن لك أعظم احترام لكن الأي أو أى ليسو معنيون أنت لن تأمني وظيفتك لهذا الشهر |
| Şimdiye kadar size karşı dürüst olan tek kişi oydu. | Open Subtitles | فهي الوحيدة التي كانت صادقة معك حتى الآن |