| Şimdi, Size yalan söylemeyeceğim ve bununla yaşamak için pozitif bir yer bulmanın hızlı veya kolay olduğunu da söylemeyeceğim ama onu buldum | TED | لن أكذب عليكم وأقول أني بسرعة وسهولة عثرت على حيز إيجابي وأنا مصاب بهذا المرض، ولكني عثرت عليه. |
| Size yalan söylemediğimi biliyorsunuz. Doğruya doğru. | Open Subtitles | أنتن تعرفن بأنني لا أكذب عليكم ابقين صريحات دائماً |
| Size yalan söylemeyeceğim. Şuradaki makineler en iyiler. | Open Subtitles | لن أكذب عليك ، هذه إلكترونيات عالية الجودة |
| Üç gündür Size yalan söylüyordum ve şimdi siz beni satıyorsunuz. | Open Subtitles | كنت أكذب عليك منذ ثلاثة أيام والآن كلكم تخذلونني. |
| Onu bir daha asla görmedim derken Size yalan söylüyordum. | Open Subtitles | أنا كذبت عليك عندما قلت لك . اننى لم أراه ثانيةً |
| O Size yalan söylüyordu, Bay Mitchell. O FBI'dan değildi. | Open Subtitles | لقد كان يكذب عليك إنه ليس عميلاً فيدرالياً |
| Eğer Size yalan söylemek isteseydim duymak istediğinizi söylerdim. | Open Subtitles | لو أردت أن أكذب عليكِ لأخبرتكِ بما تودين سماعه |
| Yemin ederim. Size yalan söylemiyorum millet. | Open Subtitles | أقسم بالإله , لن أكذب عليكم , ليس عليكم يارفاق |
| Dinleyin! Aptal erkeklik gururum yüzünden Size yalan söyledim! | Open Subtitles | اسمعوا جميعاً، كبريائي الذكوري الغبي جعلني أكذب عليكم |
| Genç olmak zordur. Size yalan söyleyecek değilim. | Open Subtitles | أن تكون مراهقا , هذا قد يكون صعب أنا لن أكذب عليكم |
| Size yalan söylemek ve Crosby'nin babama benzediğine sizi inandırmak kolayıma geldi. | Open Subtitles | لقد كان سهلاً علي أن أكذب عليكم جميعاً و لقد جعلتكم تصدقون ذلك بأنه مثل أبي |
| Size yalan söylemeyi sevmiyorum ve okula gidiyormuş gibi yapmama gerek kalmadı. | Open Subtitles | , لأنني لا أحب أن أكذب عليكم يا رفاق والآن لا يتوجب علي التظاهر . بأنني أذهب للمدرسة |
| Size yalan da söyleyebilirim ama niye söyleyeyim ki? | Open Subtitles | أعتقد أنه بإمكاني أن أكذب عليك ولكن لمَ علي ذلك؟ |
| Ne sanıyorsun, bunca yıldır Size yalan söylediğimi mi? | Open Subtitles | ماذا تظن، أني كنت أكذب عليك طوال تلك السنين؟ |
| Aslında hiç kart oynamam. Gene de Size yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لا ألعب الكوتشينة كثيراً لكن لن أكذب عليك |
| Size yalan söylediğim için beni affedin Leydi Love. | Open Subtitles | أنا آسف لأني كذبت عليك سيدة الحب ام ربدان. |
| Size yalan söyledim. Kraliçenin öldüğünü sanmanızı istedim. | Open Subtitles | -لقد كذبت عليك ,لقد جعلتك تعتقد ان الملكة ماتت |
| Eger sizi akşam yemegine götürmeme izin verirseniz gece boyunca Size yalan söylerim. sahiden. | Open Subtitles | نجاح باهر، إذا كنت اسمحوا لي أن يأخذك إلى العشاء، وأنا سوف يكذب عليك كل ليلة. أنا صادقة. |
| Size yalan söylemeyeceğim. Saçımda kaynak var. | Open Subtitles | أنا لن أكذب عليكِ أنا أرتدي مركبات لشعري. |
| Bu tamamen delilik! O Size yalan söylüyor! | Open Subtitles | كل هذا جنون انها تكذب عليكم |
| Ratcliffe herşey hakkında Size yalan söyledi | Open Subtitles | لقد كذب عليك ريكليف فى كل شىء. |
| Yani, Size yalan söylediğimi biliyorum ama erkek arkadaşımı korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أعلم أنني كذبت عليكم يا رفاق، ولكنني كنت أحاول حماية خليلي. |
| Sonra buraya gelip Size yalan söylemesi için santaj yaptim. Hepinize. | Open Subtitles | لذلك ابتزيته ليأتي لهنا و يكذب عليكم |
| İlk günden beri Size yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | كانوا يكذبون عليكم منذ قبل ولادتكم |
| Sonra riskler konusunda Size yalan söylemem için beni ayartmaya çalıştı. | Open Subtitles | ثم حاول رشوتي كي أكذب عليكَ بشأن المخاطر |
| Neden Size yalan söylüyormuşum gibi davranıyorsunuz bilmiyorum ama bu benim için çok garip olmaya başladı. | Open Subtitles | أا لا أعلم لماذا تظنين أن أتظاهر بالكذب عليك ولكن هذا أصبح غريباً إليّ |
| Size yalan söylendi. Sen ve çocukların bu yüzden hasta. | Open Subtitles | تمّ الكذب عليك وأنت وأولادك مرضى بسبب الأكاذيب |
| Artık Size yalan söyleyemem | Open Subtitles | لا أستطيع الإستمرار في الكذب عليكم بعد الآن |