| birinin Sizi korkutmaya çalıştığı bir şey olduğunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | .... وسأبرهن لك على أنه مجرد أحداً مــا يحاول إخافتكم |
| Bu yüzden Sizi korkutmaya çalıştık. | Open Subtitles | لذلك حاولنا إخافتكم لتخرجوا من هنا |
| - Dinlemeyin, Sizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لا تستمعوا إليه، إنه يحاول إخافتكم فحسب |
| Bence Sizi korkutmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد هو كان فقط يحاول إخافتك. |
| Sanırım birileri Sizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه شخص يريد إخافتك |
| İsmi uydurdum öyle. Sizi korkutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد ألفت هذا الاسم حالا لمحاولة إخافتكم |
| Sizi korkutmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاج إلى إخافتكم |
| Sizi korkutmaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحاول إخافتكم |
| Barry, 17. otoban konusunda Sizi korkutmaya mı çalışıyor? | Open Subtitles | هل يحاول (باري) هنا إخافتكم للإبتعاد عن الطريق 17؟ |
| Sizi korkutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | -أحاول إخافتكم . |
| Sanırım Adalet Bakanlığı Sizi korkutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أظن أن وزارة العدل ...تحاول إخافتك |
| Sizi korkutmaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | لا أحاول إخافتك |
| Sadece Sizi korkutmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | -كنتُ أحاول إخافتك فحسب . |